ARA
SORULARLA İSLAMİYET / SESLİ
Sual: Ne yaparsak din istismarı yapmış oluruz?
CEVAP
Bir gayrimüslim dükkanına dini bir levha asıyor, bir fasık, dindar gibi görünüyor veya bir Müslüman dini istismar ediyor. Gerek şahsi, gerek siyasi menfaat veya nüfuz sağlama işine din istismarı denir. Koltuk kapmak, alkış toplamak, bir grup insanı peşine takmak gibi bir menfaat peşinde koşmak, Allah rızasından başka niyetlerle yapılan her iş, din istismarı yani riya olur. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Riya haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakârlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur.) [Tirmizi]

İslamiyet, şahsi menfaatler için dini kullanmayı çok büyük günah sayar. Dini politikaya alet etmek, yahut başka zararlı maksatlar ve menfaatler için kullanmak, bir takım cahilleri, din ismi altında, tahrik etmek çok büyük bir günahtır. Allahü teâlâ, en çok bunu kötülemektedir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yazıklar olsun ilmini ticarete alet eden ilim sahibi kötü kimselere ki, devlet adamlarına yaklaşır ve kazanç temin ederler. Allah onların ticaretine kesatlık versin!) [Hakim]

(Ahir zamanda âlimler, halkın istediği yönde fetva verip, helale haram, harama helal derler, Kur'anı ticarete, menfaate alet ederler.)
[Deylemi]

Kötü din adamları, dini dünyaya alet ederek dine çok zarar verirler. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselama bin çeşit sanat öğretip buyurdu ki: Çocukların ve neslin, bu sanatlardan biri ile rızkını talep etsin, sakın ola ki dini geçim aracı yapmasın, dini kullanarak dünyayı talep edenlere yazıklar olsun!) [Hakim]

(Bir zaman gelir ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini düşünüp, helal-haram olduğuna bakmazlar.)
[R.Nasıhin]

Malını müşteriye gösterirken tüccarın Allah demesi, Kelime-i tevhid okuması günahtır. Bunları para kazanmaya alet etmek olur. (El-İhtiyar)

Piyasada Allah, Muhammed yazılı tesbihler, âyet yazılı yiyecek içecek kapları, bardaklar satılmaktadır. Başkalarının günaha girmesine vesile olacak şekilde dini böyle ticarete alet etmek daha çok günah olur.

Müşteri çekmek gayesiyle dükkanına dini levhalar asmak da, dini ticarete alet etmek olur. Hele dinden, imandan habersiz kimselerin bu hareketi, din istismarı olur. Akıllı insan, ahiretin sonsuz kazancını dünyanın geçici kârı ile değiştirmez. Bütün iyiliklerin, dinin emirlerine uymakta olduğunu bilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dünya kârını, ahirete tercih eden, La ilahe illallah dediği zaman, Allahü teâlâ, Yalan söylüyorsun, sözünde sadık değilsin buyurur.) [Beyheki]

İlmi; mala ve mevkie alet etmek de din istismarı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Din bilgilerini dünya menfaati için öğrenenlere, ilmini paraya değişenlere kıyamette ateşten gömlek giydirilir.) [Deylemi]

(İlim, dünya menfaati için öğrenildiği ve ibadetler, dünya menfaatlerine alet edildiği zaman fitneler zuhur eder.)
[Abdurrezzak]

Allahü teâlânın kıymet verdiği ve her şeyin en şereflisi olan ilmi, mal, mevki kapmaya ve başa geçmeye vesile edenlere, bu ilim elbette zararlı olur. O halde, Allahü teâlânın kıymet verdiği ilmi Onun sevmediği yolda harcamak, çok çirkin bir iştir. Onun kıymet verdiğini kötülemek demektir.

Sual:
Dini siyasete alet etmek veya müşteri gelsin diye dükkanına Besmele gibi dini levhalar asmak, dindar görünmeye çalışmak günah mıdır?
CEVAP
Evet günahtır. Peygamber efendimiz kötü kimselerden bazılarını şöyle bildirmiştir:
(İnsanların en şerlisi, kimseye ikram etmeyen, yalnız yiyen ve hizmetçisini dövendir. Bundan da kötüsü, insanlara kızan, buğzeden ve insanların kendisine buğzettiği kimsedir. Bundan da kötüsü, şerrinden korkulan ve kendisinden hayır beklenmeyen kimsedir. Bundan da kötüsü, dünya karşılığında ahiretini satan kimsedir. Bundan da kötüsü, din ile dünyayı yiyen yani dini dünya menfaatine alet eden kimsedir.) [İbni Asakir]

Sual:
Dükkanda namaz kılarken müşteri geliyor. Namazı bozup müşteriyle meşgul olmak uygun mudur? Yoksa, namazı bitirmek mi gerekir?
CEVAP
Namazı zaruretsiz bozmak haramdır. Namazı bitirmeniz gerekir. Müşteri sizin namaz kıldığınızı gördüğüne göre, ya bekler veya gider. Müşteri için günah işlenmez.

Allah’a yapılan iftira
Bazı esnaf dükkanlarında şu ifadelere rastlarsınız:
Allahü zülcelalin beşeriyete hitabı: Dost istersen Allah yeter, mürşit istersen Kur’an yeter, delil istersen Muhammed yeter, meşgale istersen ibadet yeter, zenginlik istersen kanaat yeter, şeref istersen İslamiyet yeter, ibret istersen ölüm yeter, düşman istersen nefsin yeter, bunlar da yetmezse, Cehennem yeter.
Bu ifadeleri -hâşâ- Allah söyledi deniyor. Allahü teâlânın sözleri, ya Kur’an-ı kerimde, ya hadis-i kudside olur. Olmadığına göre Allahü teâlâya bir iftiradır, din istismarıdır, para için yazılmıştır. Burada doğru ve yanlış ifadeler var. Hepsi doğru olsa bile, Allah adına yalan söylenmiş olur. Kendim yazdım dese idi, biraz daha az hata olurdu.

Dost istersen Allah yeter:
Bu söz dine aykırı değildir. Kur’an-ı kerimde (Müminler, müminler bırakıp da, kâfirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allahü teâlânın dostluğunu bırakmış olurlar) buyuruluyor. Buradan müminleri dost edinmek de, Allahü teâlânın dostluğuna zıt değildir.

Mürşit istersen Kur’an yeter:

Çok yanlış bir sözdür. Bu sözü daha çok mezhepsizler, tasavvuf düşmanları söylüyor. Tarihte birçok evliya, ulema gelip geçmiştir. Hiçbiri, mürşit edindiğin zâtı bırak dememiştir. Her büyük zâtın bir hocası olmuştur.

Delil istersen Muhammed yeter:
Bu söz de eksiktir. Dinimizde delil dört tanedir: Kur’an-ı kerim, Sünnet-i seniyye, İcma-i ümmet ve kıyas-ı fukahadır. Bunların birisini inkâr eden sapık olur.

Meşgale istersen ibadet yeter:
Bu söz de eksiktir. Buradan sanki hep ibadetle meşgul ol, rızık için çalışma anlamı çıkarılabilir. Çalışmak da ibadettir. Meşgale isteyenin çalışması gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(En güzel rızık, helale, harama dikkat edilerek alın teri ile kazanılandır.) [Nesai]

(Çalışıp kazanmak her Müslümana farzdır.)
[Taberani]

(İbadet on kısımdır, dokuzu çalışıp helal kazanmaktır.)
[Deylemi]

(Cihad, sadece kılıç sallamak değildir. Ana babaya, evlada bakmak, kimseye muhtaç olmamak için çalışmak da cihaddır. Çalışıp kimseye yük olmayan mücahiddir.)
[İ.Asakir]

Zenginlik istersen kanaat yeter:
Bu söz doğrudur. Kanaat gibi zenginlik olmaz. Çünkü hadis-i şerifte (Zenginlik, mal çokluğu değil, gönül zenginliğidir) buyurulmuştur.

Şeref istersen İslamiyet yeter:

Bu söz de doğrudur. Müslüman olmaktan büyük şeref yoktur. Müslüman için şeref; İslam’ın güzel ahlakına sahip olmaktır. Paramızı bu uğurda harcamak şereftir. Hadis-i şerifte, (Şerefinizi, mallarınızla koruyun) buyurulmuştur.

İbret istersen ölüm yeter:
Bu söz de güzeldir. Çünkü hadis-i şerifte, (İnsana vaiz, nasihatçi olarak ölüm yeter) buyuruluyor. Her gün iki melek şöyle der: Ey insanlar, ölmek için doğdunuz, yaptıklarınız harap olur, mallarınız düşmana kalabilir. Bunların hesabı sizden sorulur.

Düşman istersen nefsin yeter:
Bu söz de eksiktir. Düşman sadece nefs değildir. Şeytanı da düşman bilmek gerekir. Allahü teâlâ, (Şeytan size düşmandır. Onu düşman edinin) buyuruyor. Kötü arkadaş da en şiddetli düşmandır.

Bunlar da yetmezse, Cehennem yeter:
Bu sözü de Allah’a mal etmemeli. Allahü teâlâ, (Rahmetimden ümidinizi kesmeyin, bütün günahları affederim) buyurdu. Hadis-i şeriflerde de (Günahınız çok olup göklere kadar ulaşsa, tevbe edince, Allahü teâlâ tevbenizi kabul eder), (Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma yakînen inanana, Cehennem haram olur) buyuruldu.


Dini kitapların ticareti
Sual:
Sadece mushaf, dini kitap, dini levha ve ilahi kasetlerinin ticaretinin mahzuru var mıdır?
CEVAP
Mushafı, Kur'an-ı kerim öğretilmesine sebep olmak niyetiyle satmak caiz ve sevap olur. Aldığı para helal olur. Fakat böyle niyetin alameti mal oluş fiyatına yakın az bir kârla satmaktır. Geçimi başka kitaplardan sağlanıyorsa, mushafları kârsız satmalıdır! (Şir’a)

Mushaf, dini levha, ilmihal kitapları ticaret malı değildir. Emr-i maruf için satılır. Çarşıda pazarda satılmaz. Dükkanlarda rafa konur. Okumak, bereketlenmek için odaya asılır. Ziynet eşyası değildir. Dini levhaları ve diğer dini eserleri yere sermek onlara hakaret olur.

Sual:
Ücretle Kur'an okumak, hazır hatim satmak caiz midir?
CEVAP
Kur'an-ı kerim geçim vasıtası yapılmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur'an okuyun, fakat geçim vasıtası yapmayın.) [İ.Ahmed]

(Bir zaman gelir, Kur'an, Allah rızası için değil, dünyalık için okunur.)
[Ebu Davud]

(Kur'an okuyup da, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkanlar olacaktır.)
[İbni Mace]

(Kur'an-ı kerim, okuyanlarına ya şefaat eder veya düşman olur.)
[Müslim]

Ücretle okunan Kur'andan ölüye sevap hasıl olmaz. (Hidaye)

Para ile Kur'an-ı kerim okutmak haramdır. (Bey ve şir’a)

Hafız, pazarlık etmeden, sırf Allah rızası için hatim veya mevlid okursa, okutanın hediye ettiğini alması caiz olur. (Hadika, Berika)

Kur'an-ı kerim okuyup hediye almayı meslek hâline getirmemeli! Çünkü âdet hâline gelen hediyeler, şart edilen ücret gibidir. (Dürr-ül Muhtar)

Sual: Kendisine şeyh baba denilen biri, komşumuzun hanımına, (Kocandan çaldığın parayı bana getir. Ben haram parayı helale çeviririm) demiş. Şeyhin kara parayı aklama yetkisi var mıdır?
CEVAP
Şeyhin haram parayı helale çevirmek gibi bir yetkisi yoktur. Böyle kimseler sahte şeyhtir. Kimi (Namazı senden kaldırdım) diyor, kimi (Sizi kardeş yaptım) diyerek kadınla erkeğin halvetine zemin hazırlıyor. Zamane şeyhlerinden uzak durmalıdır.