Nafile namazlardan bazıları şunlardır:
1- Duha namazı. Bunun vakti, güneşin doğup bir mızrak boyu kadar yükselmesiyle başlar ve öğleye kadar devam eder. En azı; iki rekât, efdal olanı sekiz rekâttır.
2- Teheccüd namazı. Vakti, yatsı namazını kıldıktan sonra girer ve fecir doğuncaya kadar devam eder. Bir miktar uyuduktan sonra, uyanıp kılınır. En azı iki rekâttır, çoğu için bir sınır yoktur.
3- Tehıyyet-ül-mescid namazı. Camiye girince; oturmadan iki rekât olarak kılınır. Herhangi bir farz veya başka bir nafile namaz kılınırsa, tehıyyet-ül-mescid namazı yerine de geçer.
4- Tesbih namazı. Bu namaz, dört rekâttır. İki rekâtta bir selam vermek daha iyidir. Mekruh vakitler dışındaki bir zamanda kılınır. Her rekâtta 75 defa
“Sübhanallahi vel-hamdü lillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber” denir.
Bunun 15 adedi Fatiha ve sureyi okuduktan sonra ayakta, 10’ar adedi de rüku’, itidal, birinci secde, iki secde arasındaki oturuşta, ikinci secdede ve ondan sonraki istirahat ve teşehhüd oturuşlarında okunur.
5- Evvabin namazı. Buna “gaflet” namazı da denir. Çünkü bu vakitte, insanlar; yemek yemekle meşgul olup bu namazdan gafil oluyorlar.Bunun vakti, akşam namazından sonra başlar ve kırmızı şafak’ın kaybolmasıyla yani yatsı namazının vaktinin girmesiyle biter. En azı iki, en çoğu yirmi rekâttır.
6- Abdest namazı. Abdest alındıktan sonra, abdest namazı niyetiyle iki rekât halinde kılınır.
7- Sefer namazı. Yolculuğa çıkılacağı zaman, evden çıkmadan önce iki rekât ve yolculuktan dönüşte de iki rekât “sefer namazı” kılınır.
Dönüşteki sünneti, eve varmadan önce, camiye uğrayıp orada kılmak daha sevabdır.
8- İstihare namazı.Bir şey yapmak isteyip de, yapılmasında mı yoksa yapılmamasında mı hayır bulunduğunu bilmeyen kimsenin, iki rekât istihare namazı kılması sünnettir. Namazdan sonra aşağıdaki dua okunur. Namazdan sonra o işi yapmak için kalbine ferahlık gelirse; o işi yapmalı, yoksa yapmamalıdır:
“Allahüme inni estehiruke bi ilmike ve estakdiruke bi kudretike ve es’eluke min fadlikel-azimi fe inneke takdiru vela ekdiru ve ta’lemu vela a’lemu ve ente Allamul-guyubi Allahümme in kunte ta’lemu enne hazel-emre hayrun li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fekdurhu li ve yessirhu li sümme barik li fihi ve in kunte ta’lemu enne hazel-emre şerrun li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fesrifhu anni vasrifni anhu vakdur liyel-hayra haysu kane sümme erdini bihi.” ifadesinin yerine, ihtiyacı ne ise, onu söyler.
Meali:
(Allah’ım! Senin ilminle hayır, kudretinle de kuvvet diliyorum. Senin büyük fazlından istiyorum. Şüphesiz sen, güç yetirirsin, ben güç yetiremem. Sen bilirsin, ben bilemem ve sen gaybı çok iyi bilensin. Allah’ım! Eğer bu iş; dinim, geçimim ve akıbetim açısından benim için hayırlı ise, onu benim için takdir buyur ve bana müyesser eyle sonra onu bana bereketli kıl. Şayet bu iş; dinim, geçimim ve akıbetim açısından benim için şer ise; onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Benim için hayır nerede ise, onu benim için takdir buyur, sonra da beni onunla razı eyle.)