Çok zaman geçtiyse de, söz olmadı düğünden.
Birşey buyurmayınca o Server bizatihi,
Hicabımdan ağzımı açamazdım ben dahi.
Ama Resul-i ekrem, tenhada bazan bana,
Şöyle buyururdu ki: (Ya Ali, müjde sana.
Zira senin hatunun, ne iyi birisidir.
O, cümle hatunların bil ki seyyidesidir.)
Bir gün hazret-i Ukayl dedi ki ona bizzat:
(Bu akd-i izdivaçtan memnun olduk biz, fakat.
Muradımız odur ki, bu iki bahtiyarlar,
Şöyle, birbirlerine daha yakın olalar.)
Dedi: (Evet, ben dahi böyle istemekteyim.
Lakin Resulullah’tan çok hicab etmekteyim.)
Sonra kalkıp gittiler o Server'in evine.
Az sonra rastladılar yolda Ümmü Eymen’e.
Peygamber-i zişan'ın dadısıydı bu hatun.
Bu hususta, fikrini sordular bir de onun.
O dedi: (Bu iş için, lüzum yok gelmenize.
Bunu haber veririm, öğrenerek ben size.)
Ve onların yanından ayrılıp Ümmü Eymen,
Ezvac-ı tahiratın yanına vardı hemen.
Onlar da toplanarak, çare için bu işe,
Geldiler hep birlikte, hazret-i Aişe’ye.
Hazret-i Hatice'yi anarak dediler ki:
(O, şu anda hayatta olsa idi eğer ki,
Olmazdı bizler için, bugün böyle endişe.
Çünkü o, daha iyi eğilirdi bu işe)
Peygamber Efendimiz duyunca bu sözleri,
Ağlayıp, yaşla doldu o mübarek gözleri.
Buyurdu: (Öyle hatun nerede hakikaten.
O beni tasdik etti, herkes inkâr ederken.
Hatta benim yoluma, sarf etti her varını.
Din-i islam uğrunda verdi bütün malını.
Rabbimiz buyurdu ki: Söyle ona, elbette,
Onun için, zümrüdden köşk yapıldı Cennette.)
Sonra, Resulullah’a o mübarek hanımlar,
Dediler ki: (Ali'nin size arzuhali var.)
O zaman buyurdu ki: (Çağırın, gelsin hemen.)
O gelince, hanımlar çıktılar hepsi evden.
O girdi içeriye, mahcup idi bir hayli.
Buyurdu ki: (Zevceni ister misin ya Ali?)
Dedi ki: (Anam babam, canım sana fedadır.
Müsade ederseniz, muradım bu yoldadır.)
Esma binti Umeys’e buyurdu ki o vakit:
(Fatıma’nın evini, hazır eyle hemen git.)
Esma, (Peki) diyerek o eve gitti hemen.
Üç adet minder yaptı, hasır ile deriden.
O gün yatsıdan sonra, Resul-i ekrem dahi,
Gelip, yapılanları gördüler bizatihi.
Üç minder ve bir halı, yastık ve su kırbası.
İki el değirmeni, bir testi, bir su tası.
Bir havlu, bir elbise, bir sedir, bir de yorgan.
Ev eşyası ve çeyiz, ibaretti bunlardan.