Başkan seçilecekti o ara Medine’de.
Hazrec kabilesinin bir reisi vardı ki,
Medine’ye hükümdar, o olacak gibiydi.
Abdullah bin Übey’di ismi de o kişinin.
Bu iş gerçekleşmedi hicret olduğu için.
Çünkü halk, üçer beşer müslüman oluyordu.
Ve herkes, hakikati artık öğreniyordu.
O saadet güneşi, Mekke’den Medine’ye,
Teşrif ediyor idi, islamı yaysın diye.
Medine’de Evs ile Hazrec kabileleri,
Müslüman oluyordu gurup gurup herbiri.
Hakiki saadeti görünce o insanlar,
Abullah bin Übey’e etmediler itibar.
Onun hükümdarlığı gerçekleşemeyince,
O da, müslümanlara düşman oldu gizlice.
Muhacir ve Ensar’a, fena diş biliyordu.
Lakin düşmanlığını hiç belli etmiyordu.
Bir yandan kendi gibi inançsız kimselerden,
Münafıklar zümresi teşkil ettirdi hemen.
Bunlar, müslümanlara, (Müminiz) diyorlardı.
Lakin arkalarından, alay ediyorlardı.
Hem nifak tohumları ekmeğe başladılar.
Bunun için gece gün durmadan çalıştılar.
Mekke’li müşrikler de, haber alıp bunları,
Tahrik ediyorlardı hep bu münafıkları.
Bunlar, islam nuru’nu, çalışıp gündüz gece,
Söndürmek istiyordu, tamamen bin an önce.
Resul’ün vücudunu ortadan kaldırmanın,
Yolunu ararlardı, hem de bugün ve yarın.
Onlar, böyle düşmanlık yapıyorlardı, ama,
Sulh yoluna giderdi Resulullah daima.
Sahabe-i kiram da, hiç ses çıkarmıyordu.
Ve lakin sabırları taşmaya başlıyordu.
Kâfirlerin haddini hemen bildirmek için,
Artık bekliyorlardı cenge ruhsat ve izin.
Diyorlardı: (Ya Rabbi, şu Kureyş kâfirleri,
Hepsi inkâr ettiler Sevgili Peygamber’i.
Sana ve Resulü’ne, hiç iman etmediler.
Hatta Resulullah’ı, öldürmek istediler.
Peygamber Efendimiz, bu küffarın şerrinden,
İzninle, Medine’ye hicret etti şehrinden.
Şimdi, senin yolunda, bu küffarla cenk için,
Bekliyoruz zatından, bir müsade ve izin.)
Böyle dua ederken Sahabe’nin cümlesi,
Emir bekliyor idi, Hüdanın Sevgilisi.
Ve geçmemiş idi ki, çok bir vakit aradan,
Cenk emrini getirdi Cibril Hak teâlâ’dan.
Mealen: (Size karşı harp açanlar ile, siz,
Yalnız Allah yolunda çarpışıp harp ediniz.
Fakat haddi aşıp da, gitmeyiniz ileri.
Size saldırmazlarsa, saldırmayın siz dahi.
Savaştıklarında da, yaşlı, çocuk ve kadın,
Gibi biçareleri öldürmeyin siz sakın.)