Hindistan evliyâsının büyüklerinden. 1196 (H.592)'da Rebîülevvel ayının on dokuzuncu Cumâ gecesi Hirat'ta doğdu. 1291 (H.690)'de vefât etti. İsmi, Ali Ahmed Sâbir bin Şah Abdürrahîm'dir. Mahdûm Ali Ahmed Sâbir diye tanınmıştır. Lakabı Alâeddîn'dir. Annesi asil bir âileye mensûbtu. Ferîdüddîn-i Genc-i Şeker'in kız kardeşi olan bu hanım, 1175 (H.571)'de Şah Abdürrahîm hazretleri ile evlendi. Abdürrahîm Efendi, Gavs-ül-a'zam Abdülkâdir-i Geylânî'nin torunu idi. Abdürrahîm Efendi, evlendikten sonra Bağdâd'dan gelen hocası Muhammed Ebü'l-Kâsım ile Hirat'a yerleşti.
Bir hadis-i şerifte, Peygamber-i ins ve cin,
Buyurdu: (Bir müslüman, Allah rızası için,
Dosdoğru iki rekat namaz kılarsa eğer,
Küçük günahlarından, kalmaz hiç iz ve eser.)
Yine Peygamberimiz buyurdu: (Bir müslüman,
Namazını dosdoğru eda ettiği zaman,
Bu namaz, kıyamette nur olur, burhan olur.
Cehennem azabından bu sayede kurtulur.
Ve lakin şartlarına riayet etmez ise,
Nur ve burhan olmaz ve necat bulmaz o kimse.
Fir’avun’la, Karun’la, Haman ile bulunur.
Ve Übey bin Halef’e yakın ve yaran olur.
Yani namaz, farzına, vacib ve sünnetine,
Uyarak kılınırsa tadil-i erkan ile,
O takdirde nur olur, burhan olur o namaz.
Yoksa o, ahirette azaptan kurtulamaz.
Bulunur hep o alçak kâfirlerle beraber.
Yani o, Cehenneme girer ve azap çeker.)
Ebüdderda diyor ki: Resulullah, bir zaman,
Buyurdu: (Parça parça velev ki parçalansan,
Ateşte yakılsan da, şerik koşma Allah’a.
Bir de, farz namazları, hiç terk etme aman ha!
Çünkü farz namazları, bile bile terk eden,
Kaybeder imanını, önem vermediğinden.)
Farz, Allah’ın mühim bir emridir ki hem bize,
Mazallah küfre kayar, kim önem vermez ise.
Yine Peygamberimiz, bir hadisinde dahi,
Buyurdu ki: (Üç şeyi geciktirme ya Ali!
Namaz vakti gelince, kıl, hiç geciktirmeden.
Ve dengini bulunca, evlendir kızı hemen.)
Yine buyurdular ki: (İlk vaktinde namazı,
Kılan müslümanlardan, Rabbimiz olur razı.
Geciktirip, vaktinin sonunda kılsa eğer,
Böyle yapanları da, bağışlayıp affeder.)
Aişe validemiz diyor ki: (O Serverin,
Geç namaz kıldığını, iki defa görmedim.)
Yine Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
(Namaz, dinin direği, hem de temel taşıdır.
Kim onu, şartlarına uyarak kılar ise,
Yapar elbet dinini, yıkmış olur değilse.)
Yine buyurdular ki: Mirac gecesinde, ben,
Cibril-i emin ile Cehennemi gezerken,
Baktım, bazı insanlar, şiddetli azap ile,
Muazzep oluyorlar, sual ettim Cibril’e.
Dedim ki: (Ya Cebrail kardeşim, bu insanlar,
Niçin bu azaplara olmuşlardır giriftar?)
Dedi: (Ya resulallah, mümindir bu cemaat.
Namaza ehemmiyet vermiyorlardı fakat.)