Âlim, ârif, veliy-yi kâmil olan Seyyid Abdülhakîm Arvâsî'nin büyük oğlu. Annesi büyük velî, kerâmetler sâhibi, Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretlerinin büyük oğlu M.Reşid Arvâsî'nin kızı Âişe Hanımdır. 1896 (H.1314) yılında Van'ın Başkale kazâsında doğdu. 1967 (H.1387) yılında vefât etti.
Aişe validemiz buyurur ki şöylece:
(Yumuşak yatak serdik o Resule bir gece.
Sabahleyin uyanıp, kalkınca Efendimiz,
Buyurdu: (Bu yatağı bir daha sermeyiniz.
Zira bunun yüzünden, gece uyanamadım.
Teheccüd namazını kılmaktan mahrum kaldım.)
Peygamber Efendimiz, çok ibadet yapardı.
Farzların haricinde, çok da namaz kılardı.
Mübarek ayakları şişene kadar hatta,
Kıyamda, namaz için duruyordu ayakta.
Dediler: (Hak teâlâ, senin, gelmiş, gelecek,
Bütün kusurlarını affetti, bu bir gerçek.
O halde niçin böyle yaparsın çok ibadet?
Ve ne için kendine edersin böyle zahmet?)
Peygamber Efendimiz buyurdu ki cevaben:
(Rabbime şükredici kul olmayayım mı ben?)
Aişe validemiz buyurdu ki: (O Server,
Kalkıp namaz kılmaya başlayınca her sefer,
Onun mübarek göğsü, hemen hırıldıyordu.
Su fokurduyor gibi sesler duyuluyordu.)
Sahabeden biri de anlatıyor ki yine:
Bir gün, bir a’ma geldi o Server’in evine.
Dedi: (Ya resulallah, bana bir dua edin.
Şu a’ma gözlerimi açsın Rabbil âlemin.)
Şöyle buyurdular ki ona Fahr-i kainat:
(Sen şimdi abdest alıp, namaz kıl iki rekat.
Sonra de ki: Ya Rabbi, sevgili Habibinin,
Hürmetine, gözünü açıver bu garibin)
O, böyle dua etti o Resulün yanında.
Açılıp, görüverdi iki gözü anında.
Yine Resul-i ekrem şöyle buyurmuşlardır:
(Sekiz adet Cennette, bir çok kapılar vardır.
Beş vakit namazını, titizlikle kılanlar,
Namaz adlı kapıdan Cennete çağrılırlar.
Her kim de, cihad için etmişse fazla gayret,
Cihad adlı kapıdan olunur o da davet.
Oruç ve sadakaya ehemmiyet verenler,
Bu adlı kapılardan davet edilecekler.)
Resul, bu hadisini buyurduğu saatte,
Hazret-i Sıddık dahi var idi cemaatte.
Şöyle arz eyledi ki müsade isteyerek:
(Kapıların birinden çağrılmak zor değil pek.
Acaba bir müslüman var mıdır ki dünyada,
Kapıların hepsinden çağrılsın aynı anda.)
Buyurdular ki: (Evet, vardır öyle kimseler.
Onları, her kapıdan davet eder melekler.
Ümid ediyorum ki, sen, o kimselerdensin.
Her kapıdan çağrılıp, Cennetlere girersin.)