Âlim, ârif, veliy-yi kâmil olan Seyyid Abdülhakîm Arvâsî'nin büyük oğlu. Annesi büyük velî, kerâmetler sâhibi, Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretlerinin büyük oğlu M.Reşid Arvâsî'nin kızı Âişe Hanımdır. 1896 (H.1314) yılında Van'ın Başkale kazâsında doğdu. 1967 (H.1387) yılında vefât etti.
Resulullah, mirac’ta, Cehennemi görünce,
(Burası kimler için?) diye sordu hemence.
Cibril, (Ümmetin için) dedi Resulullaha.
Bunu ondan duyunca, başladı ağlamaya.
Gökteki melekler de, ağladılar hep o an.
Ve bir hitap erişti, Hak teâlâ katından:
(Ey sevgili habibim, indimde, bil ki senin,
Pek büyük ve âlidir izzetin ve şerefin.
Hatırını hoş tut ki, duan kabul olunur.
Her ne ki niyaz etsen, katımda makbul olur.
Şefaat makamını veririm ki ben sana,
Senden başka kavuşan olmadı bu ihsana.
Ey habibim, her kim ki emrine muti olur,
Azaptan emin olup, rahmetime kavuşur.
Sana ve ümmetine, gece gündüz, her daim,
Elli vakit namazı farz kıldım ey Habibim!)
Resulullah buyurdu: Bu makamdan sonra ben,
Ayrılarak, hazret-i Musa’ya vardım hemen.
Sordu ki: (Hak teâlâ, sana ve ümmetine,
Ne gibi bir taati farz kıldı her bir güne?)
Dedim ki: (Her gün için, bir ibadet olarak,
Elli vakit namazı farz kıldı cenab-ı Hak.)
Dedi ki: (Ya Muhammed, geriye dön de yine,
Hafifletmesi için, niyaz eyle Rabbine.
Çünkü çok fazla gelir elli vakit ibadet.
Onlar bunu yapmakta, zorlanırlar begayet.)
Avdet edip, Rabbime ettim ki şöyle niyaz:
(Ya Rabbi, ümmetime hafiflet bunu biraz.)
Beş vakit tenzil etti Rabbim bu ibadetten.
Dönüp, Musa Nebiye söyledim bunu hemen.
Dedi ki: (Ya Muhammed, tekrar dön de Allaha,
Niyaz et, bunu dahi hafifletsin az daha.
Zira senin ümmetin yapamaz bunca amel.
Ben, beni İsraili denedim daha evvel.)
O böyle söyleyince, döndüm yine geriye.
Arz eyledim: (Bunu da, biraz hafiflet) diye.
Hafifletti Rabbimiz beş vakit daha namaz.
Gelip Musa Nebiye eyledim bunu da arz.
Rabbimle Musa Nebi arasında, böylece,
Bu tahfif hususunda gidip geldim bir nice.
Nihayet Hak teâlâ buyurdu: (Ey habibim!
Elli vakit namazı, beş vakite indirdim.
Lakin her namaz için, on namaz ecri vardır.
Kılanlar, elli vakit namaz ecri kazanır.)
Dönüp, Musa Nebiye söyledim bunu böyle.
Dedi: (Dön, biraz daha kolaylık talep eyle.)
Dedim ki: (Bu hususta, çok talepte bulundum.
Bunun için, Rabbimden artık utanıyorum.)