Çok sıkı bir bağlılık husule gelsin diye,
Muhacir müminlerle, onlara yardım eden,
Ensar’ı, kardeş yaptı birbirlerine hemen.
Lakin hazret-i Ali kalınca en sonraya,
Unutuldum zannedip, geldi Resulullah’a.
Üzüntülü bir halde arzeyledi derdini.
Dedi: (Ya Resulallah, unuttunuz mu beni?)
Buyurdu ki: (Ya Ali, unutmadım elbette.
Sen, benim kardeşimsin dünya ve ahirette.)
Böylece, yurtlarını terk eden Sahabe’nin,
Mahzunluğu, bir miktar azalıp oldu teskin.
Medine’de yaşayan o müslümanlar zira,
Hepsi, bağırlarını açmışlardı onlara.
Onları evlerine misafir etmişlerdi.
Ve her türlü yardımı esirgememişlerdi.
Her Medine’li Eshap, bağını, bahçesini,
İkiye ayırmıştı nesi varsa hepsini.
Onların yarısını, ayırıp kendisine,
Vermişti diğerini, muhacir kardeşine.
Hem veriyor ve hem de, çok sevinç duyuyordu.
Bu, dünya tarihinde ilk vaki oluyordu.
Adem Nebi’den beri, çok göçler oldu elbet.
Lakin hiç olmamıştı böyle ulvi bir hicret.
Yani birbirleriyle böyle sıkı kaynaşma,
Ve böyle muhabbetli ve candan kucaklaşma,
Ancak islam dininin getirdiği kardeşlik,
Ruhu ile dünyada mümkün olmuş idi ilk.
Bu hal, Resulullah’ın bir kere sohbetiyle,
Elde ediliyordu, bir tek teveccühüyle.
O mübarek kalbinden fışkıran nurlar, hemen,
Eshab’ın kalplerine akıyordu tamamen.
O, deryalar misali feyzleri, cümle Eshap,
Kalplerine akıtıp, olurlardı feyizyab.
Ensar ve Muhacirin, Resul'ün etrafında,
Gönül gönüle verip, toplandılar anında.
Hicret hadisesiyle müslümanlar nihayet,
İlk adım atıyordu olmak için bir devlet.
Lakin Medine’de de, vardı yine müşrikler,
Onlar, Resulullah’a gayet düşman idiler.
Vaktaki müminlerin güzel anlaştığını,
Ve el ele vererek, sıkı kaynaştığını,
Görünce, çok korktular tehlikeyi sezerek.
Mekke’li müşrikler de, üzüldüler buna pek.
Hatta Medine’deki müşriklere hitaben,
Çok tehdit mektupları yazdılar şöyle hemen:
(Muhammed’i, o yerden yurt dışı etmezseniz,
Veyahut yakalayıp, hemen öldürmezseniz,
Gelir, biz öldürürüz bilcümle halkınızı.
Ve hizmetçi yaparız, hem kadınlarınızı.)
Medine’li müşrikler, korkup hemen anında,
Abdullah bin Ubey’in toplandılar yanında.
Talimatına göre bu münafık kişinin,
Anlaştılar, Resul’e bir zarar yapmak için.