Sevindi, memnun oldu o an Abdülmuttalip.
Ona dönüp dedi ki: (Doğru dersin ey oğlum!
En fazla sen layıksın bu işe, biliyorum.
Lakin ben, Onun ile istişare etmeden,
Asla karar vermedim bir işe hemen hemen.
Zira Ona danışıp yaptığım her işimde,
Hep iyilik ve hayır buldum neticesinde.
Bu işte de, Onunla edeyim bir meşveret.
Hanginizi isterse, tercihim odur elbet.)
Sonra döndü yüzünü Server-i kainat’a.
Konuşurken, sedası titriyordu adeta.
Dedi ki: (Ey göz nurum, ben senin hasretinle,
Ahirete yöneldim, bak yavrum beni dinle.
Benden sonra, sana hep hizmet etmesi için,
Amcaların içinden, hangisini istersin?)
Bu teklif üzerine, o Allah’ın Habibi,
Baktı amcalarına, parlıyordu nur gibi.
Hemen Ebu Talib’in teşrif edip yanına,
Boynuna sarılarak, oturdu kucağına.
Bunu görüp sevindi o an Abdülmuttalip.
Dedi: (Elhamdülillah, dinle ya Eba Talip!
Benim dahi kalbimin arzusu böyle idi.
Sana ısmarlıyorum göznur’um Muhammed’i.
Ana baba şefkati görmemiştir bilesin.
Hatırını kollayıp, sakın incitmeyesin.
Onun babası ile, ananız bir ki elbet,
Sana müyesser oldu neticede bu devlet.
Nasıl koruyor isen bizzat kendi nefsini,
Öyle korumalısın, bu İnci tanesi’ni.
Eğer yetişir isen nübüvvet zamanına,
Hiç tereddüt etmeden iman et sen de Ona.)
Sözlerini bitirip, sonra sual eyledi:
(İşbu vasiyetimi kabul ettin mi?) dedi.
Dedi ki: (Kabul ettim, hem de can-ü gönülden.
Ona layık olmaya çalışırım bu günden.)
Sonra Abdülmuttalip, Allah’ın Resulü’nü,
Oğlu Ebu Talib’e teslim etti o günü.
Dedi ki: (Bundan sonra, kolaydır ölüm bana.
Şimdi müsterih oldum, gamım yok bundan yana.)
Öptü sonra Resul’ün başı ile yüzünü.
Ve Onu koklayarak, söyledi son sözünü.
Dedi: (Ey oğullarım, şahid olun yakinen.
Bundan güzel bir koku koklamış değilim ben.
Şuna dahi hepiniz şahid olun ki hatta,
Bundan daha güzel yüz görmedim ben hayatta.)
Allah’ı zikrederek, eyledi sonra vefat.
sekiz yaşında idi o an Fahr-i kainat.
Sonra Ebu Talib’in girdi himayesine.
Çok iyi hizmet etti o dahi kendisine.
Kendi çocuklarından, Onu daha severdi.
Ona, büyük bir sevgi ve şefkat gösterirdi.
Katiyen uyumazdı O yanında olmadan.
Başlamazdı yemeye, önce O başlamadan.