Onlar ve biz, bir dinde ve bir mezhepte idik.
Lakin terk eylediler bu dinimizi onlar.
Muhammed’in dinine girip tâbi oldular.)
Melik dedi: (Ey Cafer, sizler, bulunduğunuz,
Dini niçin terk edip, başkasına uydunuz?
Benim dinimde dahi olmadığınız belli.
Peki, sizin bu dinin nedir aslı, temeli?)
Cafer bin Ebi Talip arz etti ki: (Ey melik!
Biz, daha önceleri, cahil bir millet idik.
Puta tapar ve yerdik ölmüş hayvan etleri.
Ve işlerdik malesef, türlü rezaletleri.
Kuvvetliler, daima zayıfları ezerdik.
Merhamet nedir bilmez, güçsüze zulm ederdik.
Akrabalarımızla kesmiş idik ilgiyi.
Komşularımıza da, davranmazdık pek iyi.
Allah, bize Peygamber gönderinceye kadar,
Bu kötü vaziyette kaldık hep aynı karar.
Bize Resul gönderdi Hak teâlâ nihayet.
Allah’ın birliğine, O bizi etti davet.
Dedi: Babadan görme taptığınız putların,
Size, mahşer yerinde faydası olmaz yarın.
Onlara ibadeti bırakın ki muhakkak,
Zira onlar, değildir ibadete müstehak.
Siz, sakın emanate hıyanetlik etmeyin.
Hısım akrabaların haklarını gözetin.
Sakının pek ziyade, günahtan, kan dökmekten.
Kaçının ahlaksızlık ve yalan söylemekten.
Asla el uzatmayın yetimlerin malına.
Ve iftira atmayın iffetli bir kadına.
Allahü teâlâ’ya koşmadan eş ve ortak,
Ona ibadet yapın, halisane olarak.
Biz de Ona, kalp ile inandık, iman ettik.
Her ne emretti ise, tam yerine getirdik.
Ve O, bize her neyi kıldıysa yasak, haram,
İman edip, hepsinden ictinab eyledik tam.
Bu sebepten kavmimiz bize düşman oldular.
Ve bizi, dinimizden dönmeye zorladılar.
Puta taptırmak için, yaptılar çok eziyet.
Ve bize eylediler işkence, türlü mihnet.
Bizi sıkıştırdıkça sıkıştırdılar daha.
Asla göstermediler az bile müsamaha.
Bizimle dinimizin arasına girdiler.
Ve bizi, dinimizden ayırmak istediler.
Biz ise, yurdumuzu, yuvamızı terk ettik.
O Resul'ün izniyle, senin yanına geldik.
İşkencelerden kaçıp, can attık bu ülkene.
Komşuluğuna girip, sığındık himayene.
Ey melik, şimdi bizim şöyledir ki zannımız,
Sizin bu yurdunuzda, biz zulme uğramayız.
Selam verme işine gelince de ey melik!
Resul’ün selamıyle biz sana selam verdik.
Biz, birbirimize de, veririz böyle selam.
Bize böyle öğretti Resul aleyhisselam.)