Harb meydanı, bir anda karışmıştı yeniden
Resulullah, Eshaba edince o gün nida,
Koşup halka oldular etrafında bir anda.
Abbas bin Ubade de, nida etti bir ağız.
Dedi: (Ey müslümanlar, geliniz, toplanınız!
Resul'ün tembihini dinlemedik biz elbet.
Bu yüzden başımıza erişti bu musibet.
Çok şükür hayattadır Peygamber Efendimiz.
Koşup, Resulullah’ın etrafına geliniz.
Bizim kusurumuzdan, Ona zarar gelirse,
Rabbimizin katında mazeret kalmaz bize.)
Abbas bin Ubade’nin sesini, mücahidler,
Duyup, Resulullah’ın etrafına geldiler.
Harice bin Zeyd ile, Abbas ibni Ubade,
Yanlarında, Evs ibni Erkam olduğu halde,
Tekbirlerle küffarın arasına daldılar.
Resulullah uğrunda, çok kılıç salladılar.
Harice hazretleri, tam ondokuz yerinden,
Diğer ikisi dahi, çeşitli yerlerinden,
Yaralanıp, üçü de dermansız kaldı gayet.
Şehadet şerbetini içtiler en nihayet.
Diğer Eshab-ı güzin, o sıkıntı anında,
Koşup halka oldular, Resul'ün etrafında.
Küffarın tek gayesi var idi Uhud günü.
O da, öldürmek idi Allah’ın Resulü’nü.
Bu sebeple, topyekün toplanarak oraya,
Resul ve Eshabını, aldılar ablukaya.
Vurup öldürmek için nihayet o Server’i,
Gitgide daralttılar sonra da o çemberi
O çok kritik anda, müşriklerden bir gurup,
Hücuma geçti birden, Eshaba kılıç vurup.
Allah’ın Sevgilisi, görüp o gelenleri,
Buyurdu: (Kim durdurur, şu hücum edenleri?)
Vehb ileri fırlayıp, dedi: (Ya Resulallah!
Anam babam ve canım, fedadır sana Vallah.)
Sonra da yalın kılıç, daldı düşman içine.
Gönderdi bir çoğunu, Cehennem ateşine.
Resulullah görünce, onun bu gayretini,
Buyurdu ki: (Cennetle müjdelerim ben seni.)
Alıp ortalarına kalabalık bir gurup,
Onu şehid ettiler, mızraklarıyle vurup.
Sa'd bin Ebi Vakkas, kılıcını kaparak,
Yardıma gitti ona, peşinden fırlayarak.
Görülmemiş şekilde gösterdi kahramanlık.
Hücum eden küffarı, püskürttü o aralık.
Bir çoğunu öldürüp o hücum edenlerden,
Dönüp, Resulullah’ın yanına geldi hemen.
Ve lakin hazret-i Vehb, çarpışıp çok mükemmel,
Şehadet şerbetini içmişti daha evvel.
Din için, Allah için, Resulullah uğrunda,
En yüce varlığını, canını etti feda.
O Server buyurdu ki: (Ben razıyım Vehb'den.
Allah’ın rızası da, üstünde olsun hepten.)