ARA
OSMANLI HİKAYELERİ
 Kanuni Sultan Süleyman, Macaristan Kralına Yanoş Zapolya’nın tayin edildiğini bütün Avrupa’ya bildirmişti. Fakat Avusturya kralı Ferdinand bunu tanımıyor, kendisinin aynı zamanda Macaristanın da kralı olduğunu iddia ediyordu. Zapolya’nın ölümünde onbeş gün önce bir oğlu olmuştu. Ferdinand bunun gayrimeşru olduğunu, kendi çocuğu olmadığını ileri sürerek yeniden Macarisan tahtı üzerindeki hak iddia etmeye başladı. Kanuni, bu durumun ne derece doğru olduğunu araştırmak için Macaristan’a bir çavuşun gönderilmesini emretti. Çavuş, Budin’e gelince, Zapolya’nın karısı İzabella kucağında çocuğu ile onun yanına geldi ve:-İşte Zapolya’nın ve benim oğlumu Padişah’ın himayesine bırakıyorum...dedi.Bu sözler üzerine Çavuş:-Çocuğunuz şu andan itibaren Macaristan kralıdır ve Osmanlı himayesi altındadır. Bunun için Padişahımız Sultan Süleyman Han adına yemin ediyorum...dedikten sonra İstanbul’ a döndü ve padişaha hadiseyi arzetti. Bu konuşmayı haber alan Ferdinand, telaşa kapılarak hemen Kanuni’ye bir elçi gönderdi Gelen elçiyi öfkeyle karşılayan Kanuni:-Ferdinand’a söylemedin mi ki, Macaristan işlerine karışmasın. Orası bana aittir. O halde buraya ne yapmaya elçi gönderiyor? Dedikten sonra elçiyi huzurdan çıkardı.Daha sonra vezirlerini toplayıp şu emri verdi:-Avusturya kralı Ferdinand’ın üzerine yürüyeceğiz. Sefer hazırlıklarına başlansın!
Tüm İçerikler