ARA
OSMANLI HİKAYELERİ
 Sultan Abdülaziz Hân devri şeyhülislâmlarından Turşucuzâde Ahmet Muhtar Efendi, makamındayken Vâlide Sultan’ın kahvecibaşısı gelmiş. Vâlide Sultan’ın, Aksaray’da yapılan câmiye ait vakıflardan doğan dâvânın çok uzadığından üzüldüğünü hatırlatmış.Şeyhülislâm’ın cevabı şu olmuş: -Hükme te’sirim olmaz. Şer’-i şerif ne hükmederse, öyle olur.Kahvecibaşı çıkıp gidince etrafındakilere dönüp şöyle demiş:-Ben Vâlide Sultan’ın değil, hukûkun şeyhulislâmıyım… Ne zaman ki hak ve hukûka müdâhale edilmek istenirse, aklıma, vaktiyle Ayasofya Medresesi’nde derse çıktığım zaman pabuçlarımı koltuğuma aldığım gelir. Hak-hukuk bekçiliği zor iştir. Belki makama vefâ getirmez amma, kalbe şifâ verir. Bu sebeple pabuç koltukta olacak, makamı bırakacak, amma hakka dil uzattırmayacaksın!..
Tüm İçerikler