ARA
OSMANLI HİKAYELERİ
 Bir gün, Sultan II. Mahmud Han’ın Sadrazamlarından İzzet Paşa, tebdil-i kıyâfetle Eyyüb' deki Ömer Rızâî Efendi’nin dergahına geldi. Şeyh hazretlerinin sohbeti ile şereflendi. Şeyh hazretleri hiç bir sıkıntısından bahsetmeyip hayır duâda bulundu. Bu sırada Rusya Çariçesi Katerina'nın İslâm düşmanlığından ve kabul edilemeyecek tekliflerinden bahsedip duâlarını istedi. Şeyh hazretleri ise; "Gönlünü ferah tut. İnşâallahü teâlâ kısa bir zaman sonra habisin ölüm haberini alırsın." buyurdu. Öte yandan binânın hâline vâkıf olan İzzet Paşa, saraya döndükten sonra ilk olarak mîmar ağayı azledip yerine başkasını tâyin etti. Bu sırada Katerina'nın ölüm haberini de alan İzzet Paşa çok memnun oldu. Bunun şükrânesi olarak daha önce yaptırdığı tekkesine bitişik yan bahçeyi satın aldı ve oraya Şeyh için bir ev yaptırdı.Yine o târihlerde bir gün İzzet Paşa tebdîl-i kıyâfetle Eğrikapı dışında Savaklar denilen mahaldeki bir dergâha gelmişti. Şeyh efendimize de haber göndererek oraya getirttirdi. Sohbet esnâsında bir ara İzzet Paşa Kaptan-ı deryâ Küçük Hüseyin Paşanın uygunsuz hareket lerinden ve beytülmâli lüzumsuz yere sarfetmesinden bahsederek kendisinin uygun bir şekilde defedilmesi arzusunda olduklarını bildirince Şeyh hazretleri; "Bu fakir cellâd olmak için gelmedik. Bizlerden o şekilde bir iş meydana gelmez ve gelmesine dahi ihtimal yoktur. Zîrâ Hüseyin Paşanın pekçok fakir, fukara, çâresiz ve kimsesizi vardır. Onların geçimlerine cenâb-ı Hak onu vesîle kılmaktadır. Şâyet bir tekke binâ eyledim diye yüzüme kakarsanız bana tekke lâzım değildir." diyerek üzüntülü bir halde dergâhı terk etti. O gün Hicaz'a gitmeye niyet eyledi. Ancak o gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Peygamber efendimiz dergâha gelerek; "Şeyh Ömer bu dergâh Allahü teâlânın ve benim rızâm ile binâ edilmiştir. Kırka kadar (hicri 1240 yılına kadar) burada otur, sonra gelirsin." buyurdular. Bu emir üzerine Ömer Rızâî hazretleri 1824 (H.1240) yılına kadar dergâhta ikâmet etti. Bu müddet zarfında nice fukara, dervişân, mürşidler, mücâhidler, devlet adamları gelerek sohbetine erdiler. Nasihatlarından istifâde ettiler. Duâları ile bereketlendiler.
Tüm İçerikler