1914’ün Kasım ayında İngiltere ve müttefikleri Osmanlı İmparatorluğuna savaş açtı. Britanya İmparatorluğu , Avustralya ve Yeni Zellanda’nın Anzak birliklerini de savaşa çağırdı. Bunun üzerine kıtanın dört bir yanına gençleri cepheye davet eden afişler asıldı.1914 yılı sonunda on binlerce Anzak, gemilere doluşup yola koyuldular. Hiç bilmedikleri bir ülkeye, hiç tanımadıkları yaşıtları ile savaşa gidiyorlardı. İşte o günlerde Osmanlı padişahı ve Halife Sultan Reşat, imparatorluğa savaş açan düşmanlara karşı dünyanın her yanındaki müslümanlara cihad çağrısı yaptı. Bu çağrı okyanuslar aşarak, Avustralya’da yaşayan iki Müslüman’a kadar ulaştı. 1915 yılının ilk günü bir cuma idi. O gün Afgan kökenli iki Müslüman, Halife’nin çağrısına uyup Avustralya’ya cihat kararı aldılar. Biri 40 yaşlarındaki Gül Badsha Muhammed’di. Diğeri ise 60 yaşındaki Molla Abdullah... Avustralya’ya İngiliz Hindistan’ının kuzeybatısından yani bugünkü Pakistan’dan yıllar önce göçmüşlerdi. Molla Abdullah ‘helal’ et satan bir kasap dükkanı açmış, Gül Muhammed ise dondurma satıcılığına soyunmuştu. Yaşadıkları yer Avustralya’nın maden bölgesiydi.Genç Avustralyalıların yola çıktığı günlerde, onlar da savaş hazırlığına giriştiler. Gül’ün dondurma tezgahının kırmızı kumaşından ay yıldızlı bir Osmanlı bayrağı hazırladılar. Fişekliklerini boyunlarına asıp, bir dua kitapçığını göğüslerine yerleştirdiler ve Broken Hill kasabasının 4 kilometre dışında, savaşa sevk edilen askerleri taşıyan trenin geçeceği yola pusu kurdular.Sabah saat 10.00 da kalkan tren az sonra ufukta belirdi. Trendekilerden bir kısmı uzaktan ay yıldızlı bayrağı gördüler. Sonra da üzerlerine dom dom kurşunu yağmaya başladı. Bunlar 1.Dünya Savaşı’nın Avustralya’daki ilk kurşunlarıydı.Birkaç dakika içinde biri kadın biri erkek 2 sivil ölmüş, 3’ü kadın, biri genç kız, 22 si erkek, biri 14 yaşında bir delikanlı olmak üzere toplam 7 kişi de yaralanmıştı. Üstelik bu insanların hiçbiri savaşa giden askerler değildi. Tren yeni yıl kutlaması için Broken Hill’den Silverton’a pikniğe giden 1.200 sivili taşıyordu.Silah sesleri üzerine tren durdu, saldırganlar kaçmıştı. Olay yerine gelen polis ekipleri iki saldırgan için bir sürek avı başlattılar. Bir süre sonra iki Afganlı kasabanın batı eteklerindeki alçak tepeliklerde kuşatıldı. Çatışma tam üç saat sürdü. Saat 13.00 ‘te Molla Abdullah bir sivilin tüfeğinden ateşlenen kurşunla can verdi. Gül Muhammed ise açılan ateşte yaralandı ve kaldırıldığı Broken Hill hastanesinde öldü.Olay yerinde yapılan incelemelerde iki saldırganın orada karalayıp bıraktıkları iki not bulundu. Muhammed’in bıraktığı notta: “Bunu yaptık, çünkü sizin halkınız benim ülkemle savaşıyor " diye yazıyordu.Osmanlı tebası herkes Türk sanıldığından ve saldırganlar Türk bayrağı taşıdıkları için olay, ertesi günkü gazetelerin manşetine,”2 Türk’ün katliam ateşi” başlığıyla yerleşti.Olaydan sonra yükselen milliyetçi duygular, çok sayıda gencin savaşmak üzere orduya katılmasına neden oldu.