Ebu Huzeyfe radıyallahü anh, Eshab-ı kiramdandır. Kureyş liderlerinden kâfir olarak ölen Utbe’nin oğluydu. Ebu Huzeyfe hazretleri, zengin, asil, bolluk içinde yaşayan bir zattı. Babasından sonra Kureyş liderliği kendisini bekliyordu. O bütün servet, itibar ve rahatlığı terk ederek, İslam’ı ve birlikte çileyi ve fakirliği seçti. Bütün gazalarda bulundu. Bedir Harbi bunların ilkiydi. Baba-oğul karşı karşıya!..
17 Ramazan 624 Cuma sabahı bir avuç sahabi, müşrik ordusu ile Bedir’de karşılaştı. Araplar öteden beri hep kabîlecilik gayretiyle savaşmışlardı. Bu savaşta ise din uğrunda aynı kabîlenin insanları birbirleriyle çarpışacak, kardeş, amca, yeğen, hatta, baba-oğul birbirlerini öldüreceklerdi. Müslümanların sancaktarı Mus’ab bin Umeyr’in kardeşi Ebû Azîz, Kureyş’in bayraktarıydı. Utbe bin Rabîa’nın oğullarından Velîd kendi yanında, ikinci oğlu Ebû Huzeyfe mü’minlerin arasındaydı. Hazreti Ebû Bekir’in bir oğlu Abdullah kendisiyle beraber, diğer oğlu Abdurrahman ise müşrik saflarındaydı...
Müşrikler saldırıya geçtiler, mü’minler kahramanca karşı koydular, Allah’ın yardımı ile müşrik ordusunu bozguna uğrattılar... Bedir Zaferi Medine’de bayram sevinci meydana getirdi. Mekke ise mâteme büründü...
Mücahidler geri çekiliyordu ki!..
Ebu Huzeyfe, Peygamber Efendimizden sonra çıkan irtidad harplerinde de büyük kahramanlıklar gösterdi... İslam askeri, Yemame’de peygamberlik iddiasında bulunan Müseyleme’t-ül Kezzab ile savaşıyordu. Bir ara Müseyleme’nin kuvvetleri şiddetli hücum etti. Mücahidler geri çekiliyordu ki, Ebu Huzeyfe ileri atıldı. Haykırdı:
“Ey Ehl-i Kur’ân! Kur’ân-ı Kerimi en güzide hareketlerle süsleyiniz!”
Onun bu hareketi Müslümanların cesaretini artırdı ve hep birlikte tekrar hücuma geçtiler. Hemen akabinde Ebu Huzeyfe (radıyallahü anh) şehid oldu. Onun ardından azadlısı ve evlatlığı Salim Mevla Ebu Huzeyfe de şehid düştü. Sonra ikisini bir kabre defnettiler.