İmam Mûsâ Kâzım hazretlerinin bir oğlu vefat ediyordu. İmam, oğlu Kasım’a; “Kalk kardeşinin başı ucunda Sâffat suresini oku” buyurdu...
Mûsâ Kâzım hazretleri “Oniki İmâm”ın yedincisidir. Câfer-i Sâdık’ın oğlu, İmâm-ı Ali Rızâ’nın babasıdır. Hârûn Reşîd onu çok sever ve sohbet ederdi...
ÇOK CÖMERT BİR ZAT İDİ
Bir gün Mûsa Kâzım hazretlerinden, zamanın halîfesi Hârûn Reşîd sordu:
“Sizler, kendinizin Ehl-i beytten olduğunuzu söylüyor ve Resûlullah’ın zürriyetindeniz diyorsunuz. Halbuki aslında biz dedem Abbâs’dan dolayı Resûlullah’ın soyundanız, siz de hazret-i Ali’nin evlâtlarısınız. İnsanların nesebi ve soyu baba ile devam eder.” Cevâbında buyurdu ki:
“Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde En’âm sûresi seksen dördüncü âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruyor ki: “İbrâhim peygamberin zürriyetinden olan Dâvûd, Süleyman, Eyyûb, Yûsuf, Mûsâ ve Hârun! Biz iyileri böylece mükâfatlandırırız. Ve ey Zekeriyyâ ve Îsâ!” Bu âyet-i kerîmede Îsâ aleyhisselâm, İbrâhim aleyhisselâmın soyundan sayılıyor. Halbuki Îsâ’nın babası olmadığı, herkes tarafından bilinmektedir. Bununla birlikte annesi tarafından İbrâhim aleyhisselâmın zürriyetinden sayılmaktadır. Öyleyse, bizler de annemiz Fâtıma’tüz-Zehrâ (radıyallahü anhâ) tarafından Resûlullah efendimizin soyundan sayılırız.”
Mûsâ Kâzım hazretleri çok cömert idi. Birisi ona devamlı içerisinde dinâr bulunan keseler gönderiyordu. Bu keselerin içerisinde, bâzan üç yüz, bâzan dört yüz, bâzan iki yüz dinâr bulunuyordu. Mûsâ Kâzım hazretleri eline geçen bu dinâr keselerini yanında biriktirmez, onları Medîne-i münevvere fakirlerine dağıtırdı.
“RÛHU KOLAY ÇIKAR!..”
İmam Mûsâ Kâzım hazretlerinin evlatlarından biri genç yaşta dünyadan göçüyordu. İmam, oğlu Kasım’a; “Kalk kardeşinin başı ucunda Sâffat suresini sonuna kadar oku” buyurdular. Kasım da Sâffat suresini okumaya başladı. “Ehum eşeddu halken em men halakna...” ayetine ulaştığında genç dünyadan göçtü. Kefenleme işlerinden sonra onu kabristana götürdüklerinde Yakup bin Cafer, Mûsâ Kâzım hazretlerine şöyle dedi:
“Bir kimse ihzar (can çekişme) halinde olduğunda, onun başucunda Yâsin suresini okuyorlar. Ama siz bize Sâffat suresinin okunmasını emrettiniz.”
Mûsâ Kâzım hazretleri cevaben şöyle buyurdular:
“Oğlum! Can çekişme halinde olan birinin baş ucunda bu sure okunursa, Allahü teala onu çabuk rahatlatır (rûhu kolay çıkar).”