ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Sa’dî Şirâzî hazretleri, Bostan kitabında buyuruyor ki: Hindistan hükümdarlarından biri, okumaya merak saldı. O devrin âlimlerinden birini sarayına davet etti ve;
“Öğrenmem icabeden ilimleri kitab halinde yaz, onu okuyayım” dedi. O âlim de yedi cild tutan kitap yazdı. Fakat bu sırada hükümdar harbe gitmek için hazırlık yapıyordu. Dedi ki: 
“Benim cildler dolusu kitap okuyacak zamanım yok. Bütün lüzumlu bilgileri küçük bir kitapta topla!” 
Âlim zat, bu bilgileri tek kitapta topladı. Bu kitapta lüzumlu ilmihal bilgileri ve nasihatler vardı. Mesela: “HEP GAFLETTE BULUNANLAR”
“Allahü teâlânın azâbına müstahak olanlar, her an gaflette bulunanlardır. Bunlar, başlarına gelmesi muhtemel olan korkunç azâbdan gâfil oldukları için, kendilerini emniyette ve rahat hissederler. Her zaman uyanık olan kalbler ise, her an korku ve hüzün ile dolu olurlar. Devamlı âhiret için hazırlık yaparlar. Dolayısı ile bu kimseler cezâya müstahak değildir.”
“İnsana, âhirete giden yolda mutlaka şu dört şey lâzımdır: Birinci olarak, îtikâd ve amel. Bunun için kendisine lâzım olan ilmi öğrenip tatbik etmek lâzımdır. Bu ilim yolcuya yön verir, idâre eder. İkinci olarak, bir zikir lâzımdır. Bu, yolcuya tenhâda arkadaşlık eder ve zikir yardımı ile yalnızlık çekmez. Üçüncü olarak, bu yolcunun haram ve şüphelilerden sakınması ve dünyâya düşkün olmaması lâzımdır. Bu uygun olmayan düşünce ve başka şeylerin kendisini meşgûl etmemesine sebeb olur. Dördüncü olarak, bir yakîn lâzımdır. Bu da, yolcuyu gideceği yere kadar götürür. İşte ömründe bu dört şeyden ayrılmayan saâdete kavuşur...”

“ARTIK VAKİT ÇOK GEÇTİR!”
Hindistan hükümdarı o harbi kazandı, fakat başka bir harbe gitti. Hasılı, işlerinin çokluğundan, o kitabı bile okumaya vakti olmadı. Nihayet hastalanıp yatağa düştü. Artık son nefesini vermek üzereydi. O âlim zat hükümdarı ziyarete gitti. Dedi ki: 
“Efendim, isteğiniz üzerine cildler dolusu kitap yazdım. Sonra onları hülasa edip bir kitap haline getirdim. Onu da okuyacak zamanınız olmadı. Size bunun da özetini söyleyeyim: 
“İnsanoğlu, şu çok kısa hayat içinde, ihtiyacı olan bir şeye ulaşmaya gayret eder ve ona ulaştığında başka bir şeye daha ihtiyacı olduğunu zanneder. Bunların ise sonu gelmez. Böylece ebedi olan ahiret hayatı için hazırlık yapmaya vakit bulamaz. Bunu anladığı zaman ise artık vakit çok geçtir...”
Tüm İçerikler