ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Câbir bin Abdullah “radıyallahü anh” Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. 601 senesinde (Hicretten 21 sene önce) Medîne’de doğdu. 693 (H. 74) senesinde yine aynı yerde vefât etti... Tefsir ve fıkıh ilminde Eshâb-ı kirâmın önde gelenlerinden olan Câbir bin Abdullah hazretleri, Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin sağlığındayken sorulan bâzı suâllere cevap verip, müftîlik yaptığı gibi, Peygamber efendimizin vefâtından sonra, Ondan öğrendiği ilmi dört bir yandan gelenlere öğretmeye çalıştı... 
Ömrünün sonuna doğru Yezîd’in kumandasındaki orduda İstanbul Muhâsarasına katıldığı bu sırada 693 (H.74)’te şehid olup, Kocamustafapaşada bulunduğu sanılmakta ise de, kaynak kitaplarda onun aynı senede Medîne-i münevverede vefât ettiği bildirilmektedir... BEŞ VAKİT NAMAZ KILANLAR... 
Bizzat Peygamber efendimizden işiterek rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden biri: 
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz; “Birinin evi önünde nehir olsa, her gün beş kere bu nehirde yıkansa üzerinde kir kalır mı?” diye sordu. Eshâb-ı kirâm “Hayır yâ Resûlallah!” dediler. Resûlullah efendimiz; “İşte beş vakit namazı kılanların da böyle küçük günahları affolur” buyurdular... 
Câbir bin Abdullah “radıyallahü anh” anlatır: 
Gazvelerden birine Resûlullah efendimiz ile birlikte çıkmıştım. Bir gün bir ağacın gölgesinde otururken, Resûlullah efendimiz bulunduğum yere geldi. “Yâ Resûlallah, gölgeye buyurun” dedim. Teşrîf edip, oturdu. Yanımda salatalık vardı. Çıkarıp ikrâm ettim. “Bunu nereden buldun?” diye sordu. “Medîne’den getirdim” dedim... 

“İYİ ELBİSELERİNİ GİYSİN!” 
Benim develerimi otlatan bir arkadaşım vardı. O sırada o da yanımda idi. Üzerinde eski bir elbise vardı. O hâliyle yürüyüp gitti. Resûlullah efendimiz bana “Bu arkadaşının üzerindeki elbisesinden dahâ iyi elbisesi yok mu?” diye sordu. “İki elbisesi dahâ var, ben vermiştim. Çantasında saklıyor” deyince, “Arkadaşını çağır, o iyi elbiseleri giysin!” buyurdu. Onu çağırdım. Gelip, çantasındaki elbiseleri giyinip gitti. Sonra Resûlullah efendimiz, “Arkadaşının hâlinin ne olacağını biliyor musun? Allahü teâlânın onun için takdîr ettiği ölüm bu harbde olacaktır” buyurdu. Arkadaşım bu sözleri işitip, “Yâ Resûlallah! Allah yolunda mı öleceğim?” diye sordu. “Evet” buyurdu. Arkadaşım o gazâda şehîd oldu...
Tüm İçerikler