Mazhar Osman, Sultan Abdülhamid Han zamanında tıp tahsili yaparak o devrin en önde gelen hekimlerinden oldu. Ülkemizin ilk Psikiyatrı. İsmi, halkımız arasında fıkra ve hikâyelere konu olacak kadar sevilen Dr. Mazhar Osman, aynı zamanda mütedeyyin bir insandı. Vefat etmeden biraz önce evlatlarına şu vasiyeti yaptı: “MANEVİYATIN KAYNAĞI: AİLE”
“63 senelik hayatımın tarihi bir gramofon plâğına sığamaz. Lâkin tarih bir kelime ile söylenebilir: Göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir ömür... Hayatımın hususiyeti durmaksızın çalışmak oldu. Çalışmaksızın geçen ömrün çok sıkıntılı ve usandırıcı olduğuna kaniyim... Şaşırmadım, daima doğru yolda, cesur adımlarla yürüdüm. İyi bir Müslüman, iyi bir vatandaş, iyi bir aile babası ve nihayet iyi bir insan sayılırsam, bu bana yeter...
13 yaşında Bülbülderesi’ne gömdüğüm anamın sevgisini ölünceye kadar lekesiz, en büyük sevgi olarak taşıdım. Hayatımın bütün manevî kuvvetlerini o sevgi kaynağından aldım. Allah’ı, dini, milleti, insanları sevmeyi o mukaddes hatun bana tanıttı. Babam da bana en kıymetli mirası hediye etti: Sıhhat ve namus!.. Ben ne kazandımsa, ne isem onlara aittir, onlara borçluyum. Bıraktıkları fukaralık bile bana en büyük şeref ve iftihar vesilesi oldu.
Doktor oldum, hoca oldum, refaha kavuştum, şöhretim birçoklarını imrendirecek dereceye vardı. Çok mesut yaşadım. Hayatta herkes gibi heyecanlar, ızdıraplar elbette ben de çektim. Hamdolsun, kadere olan inancım hepsini yendi, tahammül etmeyi öğretti...
“ÂLİCENAP VE ŞEFKATLİ OLUN!”
Evlâtlarım, hayatımda size her zaman söylediğim baba nasihatini bir daha tekrarlıyorum: Şöhreti, serveti, huzuru, şeref ve haysiyetinizle değişmeyiniz. İkbal için kimseye boyun eğmeyiniz. Hayatta korkaklar ezilir, kendinizi ezdirmeyiniz. Namuslu, hür, cesur ve azimkâr olunuz. Hele gülünç olmayınız, iğrenç olmayınız. Kimse size acımaya lüzum görmesin, kimsenin merhametine muhtaç olmayınız. Rabbinizi, milletinizi ve vatanınızı seviniz. Âlicenap ve şefkatli olunuz. Hayatınızı koruyunuz; hayat pek kıymetli bir vedîadır. Ama şeref ve haysiyetinizi korumak için gerektiğinde her fedakârlığa hazırlıklı olunuz.
İşte evlâtlarım, size babanızın bir nasihati, sizde ebedî kalacak bir yadigârı. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum...”