Ebû Abdullah Muhammed bin Yahya, Yemen’de yaşamış olan fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. Doğum yeri ve tarihi bilinmemektedir.
Ebû Abdullah hazretleri Aden şehrindeki âlimlerden fıkıh ilmini öğrendi ve Hanbeli mezhebinde söz sahibi oldu. Uzun seneler Aden şehrindeki Mescid-i Tevbe adı ile meşhur olan camide ders verdi. İnsanlardan başka cinlere de fetva verirdi.
Fıkıh ilminden başka tasavvufta da yüksek derecelere kavuşmuşan bu mübarek zatın kerametleri Yemen halkı arasında yayılmıştı. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki: Dostluğun anahtarı...
“Minnet sâhibinin ihtiyâcını görmek, dostluğun anahtarıdır.”
“Kişinin aklı, hilmi ve yumuşaklığı, cömertliği, ayıplarını örter. Her hâlinde doğru olması, onu kuvvetli kılar.”
“Allahü teâlânın emrettiği şeylere uy! Kim Allahü teâlânın emirlerine uyarsa, sağlam bir kale içinde hıfz olunmuş korunmuş olur.”
“Allahü teâlâ bir kimseye iyilik ile muâmele ederse, ondan kerâmetler zuhûr eder.”
“Kalpten riyâ hastalığı, ihlâs ile, yalan hastalığı ise, doğruluk nûru ile giderilip tedâvî olunur. Kim nefsinin arzu ve isteklerine muhâlefet eder karşı çıkarsa, Allahü teâlâ onu, ünsiyet, dostluk ve muhabbet makâmına kavuşturur.”
“Dâima şerefli olmalısın. İnsanlara ihtiyaç arz etmedikçe şerefini ve iyiliğini muhafaza etmiş olursun.”
“Ölüm tatlı bir bahardır”
Ebû Abdullah Muhammed bin Yahya hazretleri 1277 (H.676) senesinde Yemen’in Aden şehrinde vefat etti. Son nefesinde buyurdu ki:
“Ölümü hatırlayan, uzun emeli unutur. Allah ve Resulünü seven, onlara kavuşmak ister. Dünyasını mamur, ahiretini viran eden, ölümü istemez. Bize ölüm tatlı bir bahardır. Allah birdir. Muhammed aleyhisselam onun kulu ve Resulüdür. O Resul ki aşkın, sevginin, şefkatin, merhametin kaynağıdır. Bütün hayırların neşredildiği ışıktır, nurdur. Gelen var mı, ben O’na gidiyorum...”