Tevrat, Musa aleyhisselama inince büyük Peygamber çok sevindi ve şükrünü dile getirdi. Cenab-ı Hak:
-İnsanların kalbine baktım. En mütevazı olarak seni gördüm. Bu sebeple seni Peygamber yaptım ve benimle konuşma devletine erdirdim, buyurdu ve ilave etti: -Ölünceye kadar tevhid üzere ol. Sevgili Muhammed Mustafa’nın Resulüm olduğunu tasdik et ve kalbine O’nun muhabbetini yerleştir!
-Ya Rabbi, Muhammed kimdir; O’nu tanımıyorum?
-O öyle bir kimsedir ki yerleri ve gökleri yaratmadan binlerce sene evvel güzel ismini Arş’ın üzerine yazdım. Ya Musa, sana çok yakın olmamı ister misin? Öyle bir yakınlık ki bedenine ruhtan ve gözünün siyahına beyazından daha yakın olayım!..
-Allahım bundan gayrı ne arzum olabilir?
-Öyleyse Habibime çok salevat oku!
Hak teala devam etti:
-Ölen bir kimse Muhammed aleyhisselamı inkâr etmişse, o bedbahtı sürükleterek cehenneme attırırım. Beni görmesini nasip etmem ve hiçbir melek ve peygamberin şefaat etmesine de izin vermem!.. Bunu yolundakilere bildir.
-Ya Rabbi O’nun hakkında biraz daha bilgi sahibi olmak isterim.
-Eğer Muhammed aleyhisselam olmasaydı; yeri, göğü, cenneti, cehennemi, ayı, güneşi, geceyi, gündüzü, melekleri, Peygamberleri ve hiçbir şeyi yaratmazdım...
-Onun Peygamberliğini ve yüksekliğini kabul ettim Ya Rabbi!..
“BEN ŞEHADET EDERİM Kİ!..”
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), bir gün, Hazreti Ebu Bekir’le Hazreti Ömer’in (radıyallahü anhüma) arasında yürüyüp gittiği sırada, hasta olan oğluna (bir rivayete göre yeğenine) şifa için Tevrat okuyan bir Yahudiye rastladı. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), ona:
“Ey Yahudi! Musa’ya Tevrat’ı indirmiş ve İsrail oğullarına denizi yarmış olan Allah aşkına doğru söyle! Sen Tevrat’ta benim natımı, sıfatımı ve zuhur edeceğim yeri yazılı bulmadın mı?” diye sordu. Yahudi, başıyla işaret ederek; “Hayır!” demek istedi. Yahudinin oğlu, bu inkâra dayanamadı:
“Musa’ya Tevrat’ı indiren, İsrail oğullarına denizi yaran Allah için şehadet ederim ki; o, senin natını, sıfatını, zamanını ve zuhur edeceğin yeri kitabında yazılı bulmuştur. Ben şehadet ederim ki; Allah’tan başka ilah yoktur. Sen de Allah’ın Resûlüsün!” dedi ve ruhunu teslim etti. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem onun cenaze namazını kıldı.