ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Hazret-i Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem” doğduktan sonra, Seyf ibni Zilyezn, Habeşistan’ı aldı. Abdülmuttalib, Veheb bin Abdi Menâf ve Kureyş kabîlesinin diğer ileri gelenleri Zilyezn’i tebrîk için Yemen’e gittiler... Müsâade alıp içeri girdiklerinde, Abdülmuttalib, hükümdarın yakınına oturdu. Konuşmak için izin istedi ve gâyet fasih bir ifâde ile kendisini tebrîk etti. Duâlar yaptı ve medhiyede bulundu... “SANA BİR SIRRIMI SÖYLEYECEĞİM!”
Bu durum, hükümdarın çok hoşuna gitti ve “Sen kimsin?” diye sordu. Abdülmuttalib de “Ben Hâşimoğullarındanım” dedi. Hükümdar dahâ çok ikrâm edip, onu yanına oturttu... Sonra onları misâfirhâneye yerleştirip, son derece ikrâm ve iyilikte bulundu. Bir ay misâfir kaldılar. Ne yanlarına uğradılar, ne gitmeleri için izin verdiler... 
Bir aydan sonra hükümdar bir kimse gönderip, Abdülmuttalib’i odasına çağırttı ve ona şöyle dedi: 
“Ey Abdülmuttalib! Sana bir sırrımı söyleyeceğim. Senden başkasına bu sırrımı söylemem. Çünkü sen, bir cevherin kaynağısın. Seni bundan haberdâr edeyim. Bu sırrı vakti gelinceye kadar saklı tut. Allahü teâlâ bu sırrı vakti gelince bütün âleme açıkça gösterir. Haberin olsun ki, hazînemde kendim için husûsî olarak sakladığım bir kitâbda, bir hayırlı haber ve muteber bir şey okudum. Bu iş sana ve bütün mahlûkâta fâideli, umûmî ve tam bir ni’met olacaktır. Bu müjde şöyledir:

“PUTLAR YÜZÜSTÜ DÜŞECEK!” 
(Mekke’de bir erkek çocuk doğmuştur veyâ doğması yaklaşmıştır. Onun adı Muhammeddir “sallallahü aleyhi ve sellem”. Babası ve annesi vefât etmişlerdir. Onu dedesi ve amcası himâye edeceklerdir. Allahü teâlâ Ona peygamberlik verecek ve halkı Hakka davet edecektir. Ona dost olanlar azîz ve mansûr olurlar. Düşmânlık edenler zelîl ve hakîr olurlar. Allahü teâlâ bizi Ona tâbi ve yardımcı eylesin. Allahü teâlâ O Peygamber vâsıtasıyla küfür ve dalâlet ateşini söndürecek ve tevhîd dînini ortaya çıkaracaktır. Kehânet sona erecek, şeytânlar taşlanacak ve kovulacaktır. Putlar yüzüstü düşecek. O Peygamberin sözü hak ile bâtılı birbirinden ayırıcıdır. Hükmü adâletlidir...)
Abdülmuttalib, hükümdardan bu sözleri dinleyince, ona duâ ve medhiyede bulundu ve; 
“Ey melik! Bu sırrı biraz dahâ açar mısınız?” dedi. 
Hükümdarın, Abdülmuttalib’e verdiği sırları da yarın okuyalım inşallah...
Tüm İçerikler