ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Mîrim Halvetî hazretleri, Anadolu’da yaşamış olan evliyânın büyüklerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1409 (H.812) senesinde Kırşehir’de vefât etti. Vefât zamanları Karamanoğlu Mehmed Beyin o bölgeye hükmettiği târihlere rastlamaktadır... 
KÜLÂBÂD’DAN GÜLÂBÂD’A...
Mîrim Halvetî, Afganistan’da Herat’ta dünyaya geldi ve orada ilim tahsîl etti. Tîmûr Han zamânında Anadolu’ya gelip Kırşehir’e yerleşti. Ahî Evrân oğullarındandır. Kırşehir’e geldiğinde burası hoşuna gidip; “Külâbâd’dan çıktık ise Gülâbâd’a geldik” buyurdu.
Mîrim Halvetî, Halvetî büyüklerinden Ömer Halvetî’nin sohbetine katıldı ve nefsiyle uzun seneler mücâdele edip, ıslâha çalıştı. Netîcede hocasından icâzet, diploma aldı. İnsanlara güzel ahlâkı öğretmekle vazîfelendirildi. Hocasının vefâtından sonra ona bir türbe yaptı. AyrıcaTebriz’de dergâhlar inşâ etti...
Bu mübarek zat, talebelerine yaptığı nasihatlerde buyurdu ki: 
“İnsanın şerefi ve mertliği kimseyi hoşlanmadığı bir şeyle karşılamaması; ahlâkının güzelliği başkasına eziyet veren şeyi terk etmesi; cömertliği, üzerinde hakkı olan kimselere iyilik etmesi, insaflı olması; hak ortaya çıktığı zaman hakkı kabul etmesidir.”
“Üç şey vardır ki, kimde bulunursa Allahü teâlâ ondan râzı olur. Çok istigfâr etmek, yumuşaklık ve sadâkat çokluğu.”
“Üç şey kimde bulunursa, pişman olmaz. Bunlar acele etmemek, meşveret ve tevekküldür.”
“Eğer câhiller susup, konuşmasalardı, insanlar arasında ihtilâf olmazdı.”
“Kim arkadaşına kimsenin olmadığı yerde yalnız başına nasihat ederse, onu süslemiş olur. Kim de arkadaşına alenî, halk arasında nasihat ederse, onu lekelemiş olur.”
“İnsanın günahlarla mânen ölmesi, gerçekten ölmesinden daha büyük bir ölümdür. Hayâtının bereketli kısa bir hayat olması bereketsiz uzun hayattan daha hayırlıdır.”
“Kim Allahü teâlâya bağlanıp, tevekkül ederse, Allahü teâlâ onu her türlü kötülükten ve düşmandan korur.”
“Dindarlık şeref, ilim hazine, çok konuşmamak nur, aynı zamanda zühdün ve verânın en yükseğidir.”

HAK YOLUN YOLCUSU...
Mîrim Halvetî hazretleri vefat etmeden evvel sevdiklerine şöyle buyurdu: 
“Hak yolun yolcusu gönlünü âhirete vermeli, dünyâlıklara kapılmamalıdır. Bir olan Allahü teâlâya bağlanmalı, başka şeylere heves etmemelidir...”
Tüm İçerikler