Küçük Ârif Çelebi, Şeyh Küçük Muhammed Efendinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi. Hocası onu kızı ile evlendirerek kendisine dâmad yaptı. Hocasının vefâtından sonra yerine geçti. Dergahında taliplere Mesnevi okur ve nasihat ederdi. Mesnevi’den okuduğu bazı nasihatler:
*Ağrı, sızı ve hastalık hazinedir. Deri yırtıldı mı iç tazelenir.
*Akıl, başka bir akılla kuvvet bulur.
*Anaları ağrı tutmasa, çocuk doğmaz. Bu gönül gebedir, ağrısı bela. Nasihatler de ananın ebesi.
*Allah’ın feyzine geç mazhar oldu isen üzülme. Bil ki, O ihmal etmez, imhal eder (mühlet verir, zamanı vardır.)
*Kahırla lütuf birbirine eştir. İkisinden rahmet doğar.
*Sevdiğin şeyler, seni kör ve sağır eder.
*Gönül yalan sözden ferah bulmaz. Yağa su karışırsa kandil güzel aydınlatır mı?
*Kasıtsız olmak bilgisizi âlim yapar, kasıt ve garez bilgiliyi zalim yapar.
*Avamın ibadeti havâsın günahıdır.
*Dostlarla olunca acı yemiş bile hoş olur.
*Yemin, yalancıların siperidir. Doğrular buna ihtiyaç duymaz ki.
*Hak olmadıkça batıl anlaşılmaz.
*Korku, açlık, mal azlığı ve hastalık can hazinesinin ortaya çıkması içindir.
*Başkasının ayıbını söyleyen, onu mutlaka görecek demektir.
*Ekmeğim yok diye ağlayan! Mademki Allah merhametli diye inandın, korku niye?
*Ahir zamanın adi ukalaları kendilerini evvelki âlimlerden üstün görür.
*Söz yuva gibidir, mana kuş gibi. Cisim ırmaktır, ruh su gibi.
*Kılavuz yolcuya gerek, menzile varana kılavuz gerekmez.
*Her şey zıddı ile anlaşılır.
*Karalanmış kâğıtta yazı okunmaz, beyaz kağıtta okunur. İçini arıt da nur görülsün.
*İçsiz tohum fidan olmaz, zevksiz ibadet fayda etmez.
*Güneş ışığı pisliğe düşmekle değerini yitirmez.
*Kibir ve kinin başlangıcı şehvettir.
*Büyüklenmek zehirdir.
*Şehvet yılanını hemen ez ki, büyüyüp başına ejderha kesilmesin.
*Yoldaşını çok övme, ayrılık gelir.
*Anne yavrusuna süt vermek için çocuğu çağırsa çocuk delil ister mi, güvenerek hemen koşar.
*Kıssa ölçektir, mana içindeki buğday. Akıllı olan, taneyi alır ölçeği almaz, ona takılmaz.
*Gönlü açık olanın, eli de açık olur.
*Sirkeyi ısıtsan bal olmaz, balı ısıtsan sirke olmaz.
Küçük Ârif Çelebi, vefatından önce yanındaki talebesine buyurdu ki:
“Su akmadığı zaman kokar, kokmayan deniz ol!”