ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Abdurrahmân bin Mehdî hazretleri, evliyanın büyüklerinden ve hadîs âlimlerindendir. 752 (H.135) senesinde Basra’da doğdu. 813 (H.198) senesinde aynı yerde vefât etti. Tahsîline Kur’ân-ı kerîmi ezberlemekle başladı. Sonra devrin büyük âlimlerinin vaaz meclislerine devâm etti... “İLMİ GİZLEMEYİNİZ!..”
Bu mübarek zat, insanlara sık sık nasîhatlerde bulunur ve buyururdu ki:
“İlim husûsunda birbirinize faydalı olunuz. Birbirinizden ilmi gizlemeyiniz. (İlimdeki hıyânet, maldaki hıyânetten daha kötüdür) hadîs-i şerîfini kendinize rehber edininiz.”
“Bir kimse, ilim bakımından kendinden üstün bir kimse ile karşılaşınca, bunu fırsat ve ganîmet bilmelidir. Çünkü onun ilminden istifâde eder. Kendi dengi birisi ile karşılaşınca, onunla müzâkere eder ve birbirlerinden faydalanırlar. Kendisinden aşağı bir kimse ile karşılaşınca, ona tevâzu gösterir ve bir şeyler öğretir. Her işittiğini söyleyen, istisnâî ve şâz (kaide dışı) meselelere göre konuşup anlatan kimseler, ilimde yüksek mertebeye erişemezler.”
“Ehl-i sünnet vel-cemaat îtikâdına sarıl. Ehl-i bid’at ile oturup kalkma. Onların yanına gitmek, onlara kıymet vermek olur.”
“Müminde, küfürden sonra, yalandan daha kötü bir haslet yoktur. Çünkü yalan en şiddetli nifak alâmetidir.”
“Nefsinin ayıplarını, kusurlarını görmeyen kimse, azıp doğru yoldan ayrılır.”
“Dünyâda haram, günah olan işlerle meşgûl olan kimseler, herkesin yanında zelîl olur, aşağılanır.”
“İlimlerin en faydalısı, kulluk vazîfesi ile ilgili hükümleri öğrenmektir. Ve yine ilimlerin en yükseği tevhîd ilmi olup, Allahü teâlânın zâtına ve sıfatlarına âit bilgileri öğrenmektir.”

“TÂLİB, KİMSEYE YÜK OLMAZ”
“Müminin dünyâya bakışı öyledir ki, dünyâdaki zevk ve sefâya bakar, arkasında Cehennem’i görür. Meşakkate, hizmete bakar, arkasında Cennet’i görür. Yâni müminin nazarı dünyâya takılmaz.”
“Bu işin (âhiret yolculuğunun) mihveri Allah’ın muhabbetidir.”
“Seni Mevlâdan alıkoydu ise, dünyâ bir çöp de olsa dünyâdır.”
“İslâmiyet baştan başa mes’ûliyet ve mükellefiyettir. Ondan kaçamayız.”
“Tâlib başkasının yükünü yüklenip, kimseye yük olmayan kimsedir.”
Abdurrahmân bin Mehdî hazretleri zaman zaman; “Kabrinde mü’min olarak yatana gıpta ederim, onun gibi olmak isterim” derdi. Vefat edeceği zaman da böyle söyleyerek son nefesini verdi.
Tüm İçerikler