ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Büyük velî İbn-i Fârid hazretleri yaşadığı bir hadiseyi bizzat kendisi şöyle anlatır: Mısır medreselerinden birisine girmek istiyordum. O sırada medrese kapısında, bakkal olan yaşlı bir zâtın abdest aldığını gördüm. Fakat, kitaplarda bildirildiği gibi almıyordu. İçimden “Bu yaşa gelmiş usûlüne uygun bir abdest alamıyor” dedim. O anda yaşlı zât bana bakıp “Ey Ömer! Sana Mısır’da perdeler açılmaz! Senin istediğin Hicâz’da, Mekke-i mükerremede olsa gerek. Oraya git!” dedi. Bana ismimle hitap edince, onun evliyâullahtan olduğunu anladım. Meğer o, böyle abdest almakla hâlini setredip gizlermiş. Hemen huzûrunda diz çöküp “Efendim, ben nerede, Mekke-i mükerreme nerede?” dedim. “MEKKE’NİN ÖNÜNDESİN!”
Bunun üzerine eli ile işâret ederek; “İşte önündedir” dedi. Baktığımda, Mekke-i mükerremeyi gördüm. Sonra o zattan ayrılıp, hemen yola koyuldum... Nihâyet Mekke-i mükerremeye vardım...
Aradan on beş yıl geçmişti... Bir ara, ansızın o ihtiyar bakkalın sesi kulağıma geldi: “Ey Ömer! Kahire’ye gel. Vefâtımda hazır bulun” dedi. Hemen Kâhire’ye gittim. O zâtın vefâtı yakındı... Bana birkaç dînâr verdi. “Bunlarla techiz ve tekfinimi yap. Karâfe Kabristanında falanca yere tabutumu koy! Bu sırada dağdan aşağıya bir kimse iner. Onunla namazımı kıl. Sonra Allahü teâlânın dilediği şeyin olmasını bekle!” dedi.
Onun tavsiyesi üzerine hareket ettim. Tabutunu dediği yere koydum. Dağdan bir kişinin aşağıya doğru indiğini gördüm. Kuş gibi süratliydi. Fakat ben o şahsı tanıyordum! Çarşıda dolaşır, herkes kendisiyle alay ederdi. Yanıma gelince;
“Ey Ömer, gel cenâze namazını birlikte kılalım” dedi... 

“İSTEDİKLERİ YERDE UÇARLAR!”
Biraz ileri varınca, yerle gök arasında, yeşil ve beyaz kuşların bizimle birlikte namaz kıldıklarını gördüm. Sonra, büyük bir yeşil kuş, o kuşlar arasından aşağıya indi. Tabutun alt yanına kondu. O, tabutu tutup, diğer kuşların arasına karıştı. Hepsi tesbîh ederek gözlerimizin önünden kayboldular... 
Yanımdaki o zât bana şunları söyledi: 
“Ey Ömer! İşitmedin mi ki, şehidlerin rûhları yeşil kuşların kursakları içindedir. Cennet’ten çıkıp, istedikleri yerde uçarlar. Bunlar kılıç şehidleridir. Muhabbet ve İlâhî sevgi şehidlerinin hem cesedleri ve hem de rûhları yeşil kuşların kursakları içindedir. Bu zât da onlardan birisidir...
Tüm İçerikler