ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 İbn-i Batuta, meşhur seyyah ve aynı zamanda Maliki mezhebi fıkıh âlimidir. Fas’ın Tanca şehrinde 1303 (H.703) senesinde dünyaya geldi. Yirmi iki yaşına kadar kendi memleketinde ilim tahsil etti. Daha sonra seyahatlere çıkarak yirmidokuz sene boyunca dünyanın birçok memleketini gezdi. İlk olarak hacca gitmek niyetiyle Fas’tan ayrıldı. Yol boyunca Cezayir, Tunus, Trablusgarb, Mısır ve Hicaz’ı gezerek inceledi. Hacdan sonra Asya seyahatine başladı ve Suriye, Anadolu, Irak, İran, Türkistan, Orta Asya, Çin, Sumatra, Hindistan’ı gezip memleketine döndü... Seyahatlerde geçen bir ömür...
İbn-i Batuta bir süre sonra ikinci seyahatine çıktı ve İspanya, Fransa ve Avrupa’nın birçok memleketini gezdi. Memleketine döndükten kısa bir müddet sonra üçüncü olarak Afrika seyahatine çıktı. Büyük Sahra, Orta Afrika, Sudan ve Habeşistan’ı gezdikten sonra Fas’a döndü. Bütün ömrünü seyahatlerde geçirip, o zamanın vasıtalarıyla yapılması imkansız görünen uzun yolculukları gerçekleştirdi. 
Alanya’ya kadar gelen İbn-i Batuta Anadolu insanı için çok enteresan tespitlerde bulunuyor:
“Alanya’ya ulaştık... Burası dünyanın en güzel memleketidir. Allahü teala diğer ülkelere tek tek bahşettiği güzelliklerin hepsini, burada bir arada vermiştir. Ahalisi güzel ve temizdir... Bunlar için güzel bir söz vardır: “Bolluk, bereket Şam’da, şefkat ise Anadolu’dadır...” Bu ülkede bir eve indiğimizde kadın, erkek durumumuzu soruştururlardı. Ayrılacağımız zaman sanki akrabaymışız gibi özlemle vedalaşırlar ve gözyaşı dökerlerdi... Alanya büyük bir şehirdir ve ahalisi Türkmen’dir...”

“Bu fakir saadet sahibidir”
İbn-i Batuta, 1368 (H.770) senesinde Fas’ın Tanca şehrinde vefat etti. Son anlarında şunları söyledi:
“Saadet sahibi o kimsedir ki, geçen günlerden ibret alır da, nefsi için ahiret hazırlığı yapar. Bedbaht ise, nefsine cimrilik yaparak, yemeyip içmeyip vârislerine mal toplayandır. Ey dostlarım, Allaha şükür bu fakir saadet sahibidir. Nefsine uymamıştır, ancak Kâinatın Efendisine tabi olmuştur...”
Tüm İçerikler