ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Sivas’ın ileri gelen zenginlerinden ve aynı zamanda bir ilim adamı olan Muzaffer Burûcerdî, 1271 yılında Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yaşamıştır. O dönemde kendi adını taşıyan meşhur Burûcerdî Medresesini inşa ettirmiştir...
FİZİK, KİMYA VE ASTRONOMİ...
Hemedan (İran) yakınlarındaki Burucird’den gelen Muzaffer Burûcerdî; fizik, kimya, astronomi alanlarında zamanının en büyük ilim adamlarındandı. Bunun yanı sıra hadis ilminde de söz sahibi olmuştu. Muzaffer Burûcerdî ve iki çocuğunun türbesi Sivas’ta, kendi ismiyle anılan medresede bulunmaktadır.
Selçuklu sanatının en güzel örnekleri olan çiniler türbesine ayrı bir güzellik vermektedir. Kare mekandan türbeye geçiş Türk üçgenleri ile sağlanmıştır kapısının sol yanı da mavi ve siyah çinilerle süslüdür.
Muzaffer Burûcerdî vefat etmeden önce vasiyetini talebelerine yazdırdı. Bu vasiyet, türbenin kubbesinin içerisinde bir şerit halinde mavi ve siyah renkli çinili bir kitabeye nakşedilmiştir. Şunlar yazmaktadır:

“GARİPLİĞİME MERHAMET ET!”
“Bismillahirrahmanirrahim. Allah’ım! Beni sana yaklaştıracak bir amelim, onunla sana yol bulacağım bir sevabım yok... İhtiyacım, yalnızlığım, yokluğum, perişanlığım çok arttı. Garipliğime merhamet et. Bu çukurumda bana yoldaş ol. Ancak sana sığındım, sana güvendim. Cömertlerin cömerdi ve merhamet edicilerin en merhametlisi sensin. Bu zayıf, garip, yalnız kul olan Muzaffer bin Hibetullah el-Mufaddali el-Burûcerdî türbesidir. Allah onu, anasını, babasını ve bütün Müslümanları bağışlasın. Allah onu cennette, ahirette mutlulukla rızıklandırsın. Allah onun yalnızlığına yoldaş olsun, onun garipliğine acısın. Kim benim bu türbemi değiştirir, mezarımı tebdil ederse onun düşmanı sensin. Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların gazabı onun üzerine olsun.”

MEDRESE, MÜZE OLDU...
Burûcerdî Medresesi, son yıllarda tamir edilerek etrafı yeşil saha haline getirilmiştir. Eskiden bir ilim yuvası olan Medrese, şimdi müze olarak kullanılmaktadır...
Tüm İçerikler