Asiler, Hicretin otuzbeşinci senesinde Medine’ye gelerek, Hz. Osman’ın evini kuşattılar. Muhasara, kırk gün devam etti. Hz. Hasan ve Hüseyin ile Talha (radıyallahü anh) halifenin kapısında nöbet tuttular. Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Abdullah bin Selam hazretleri buyuruyor ki: “Muhasarada bulunan Hz. Osman’ı ziyâret etmek üzere yanına gittim. Selâm verdim. Hz. Osman selâmımı aldı. Oturdum, az sonra Hz. Osman. “Kardeşim bu gece rüyamda şu pencereden Resûl-i Ekrem’i gördüm bana “Osman seni muhasara altına aldılar öyle mi?” diye sordu. Ben de “Evet yâ Resûlallah” dedim. Resûl-i Ekrem “Seni susuz bıraktılar, öyle mi?” diye tekrar sordular. Ben de “Evet yâ Resûlallah” dedim. “İstersen iftarı bizimle yap”
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem bana bir bardak su verdi ve ben de o suyu içtim. Hatta soğukluğunu göğsümde duyarcasına kandım. Sonra Resûl-i Ekrem bana “İstersen seni onlara galip getirelim, istersen iftarı bizim yanımızda yap” buyurdu. Ben de Resûl-i Ekrem’in yanında iftarı tercih ettim” dedi.
Hazenü’l-Kuşeyri diyor ki: Abdullah bin Selâm, Hz. Osman’ın evinden ayrıldıktan sonra Osman (radıyallahü anh) evini saran adamların karşısına çıktı ve onlara:
“Sizi benim üzerime teşvik ve tahrik eden o iki kişiyi getirin göreyim” dedi. Kızıl deve veya eşek gibi iki adam Hz. Osman’ın karşısına çıktı. Hz. Osman:
“Allah ve İslâmiyet adına yemin verdirerek soruyorum: Resûl-i Ekrem, Ebû Bekir, Ömer ve benimle Şebir Dağında otururken, dağ sallanıp taşı yuvarlandığı ve Resûl-i Ekrem taşı ayağıyla itip: “Ey Şebir Dağı dur. Zira senin üzerinde bir peygamber, bir sıddîk ve iki şehîdden başka kimse yoktur” buyurmadı mı? dedi. Onlar:
“Vallahi doğru söylüyorsun” dediler. Bunun üzerine Hz. Osman “Allahü Ekber” diye tekbir aldıktan sonra:
“Kâbe’nin Rabbi hakkı için şahid olun ki, ben şehîdim” dedi. Daha sonra âsiler, komşu duvarından aşarak içeriye girdiler. Osman (radıyallahü anh) oruçlu olup, Kur’ân-ı kerîm okuyordu. Âsiler Hz. Osman’ın üzerine saldırıp şehîd ettiler.
“O esnada ne dedi?”
Abdullah bin Selâm, Hz. Osman’ın şehîd edildiği esnada yanında bulunanlara: “Hz. Osman son olarak o esnada ne dedi?” diye sordu. Dediler ki: Hz. Osman “Yâ Rabbi Ümmet-i Muhammed arasındaki tefrikayı kaldır ve kendilerini birleştir” diye üç kere duâ etti. Abdullah bin Selâm diyor ki:
“Hz. Osman o şekilde duâ etmeseydi, kıyâmete kadar Müslümanlar bir araya gelemezdi.”