Abbas bin Ferec er-Riyâşî, hadîs âlimlerindendir. O, Esmâî ve Ebû Ma’mer el-Mek’ad ile buluşup onlardan ilim aldı. Esmâî, Ebû Dâvûd, Tayâlisî, Ubeydullah bin Muhammed, Amr bin Merzûk, Âlâ bin Fadl, Ebû Osmân-ı Mâzinî, Vehb bin Cerîr ve daha pek çok âlimden ilim alıp, hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de, Ebû Dâvûd, oğlu Muhammed bin Abbâs, Ebü’l-Abbâs el-Müberred, Abdullah bin Müslim ve daha birçok âlim ilim aldı ve hadîs-i şerîf rivâyet ettiler. “Güvenilir bir râvi idi”
Onun hadîs-i şerîf rivâyeti çoktur ve sika (güvenilir sağlam) bir râvidir. İbn-i Hibbân, Kitâb-üssikâ’sında:
“O, Esmâî’den çok hadîs-i şerîf rivâyet etti” dedi. Ebû Sa’îd-i Sayrafî:
“O, lügat ilminde büyük bir âlimdi. Ebü’l-Abbâs Sa’leb O’nunla buluştu. O’nun fazîletini, üstünlüğünü takdir edip, O’nu herkese tercih etti” dedi. Hatîb-i Bağdâdî de dedi ki:
“O, Bağdâd’a geldi ve orada hadîs-i şerîf rivâyet edip ilim öğretti. Hadîste sika bir râvi idi. Edebiyat ve nahiv ilminde üstün bir yeri vardı. Ebû Zeyd’in ve Esmaî’nin kitaplarının hepsini ezbere biliyordu.”
Nahiv âlimi Ebû Osmân-ı Mâzinî’nin huzurunda, büyük nahivci Sibeveyh’in “el-Kitâb” adlı eserini okudu. Mâzinî der ki:
“Ben, Sibeveyh’in bu eserini büyük âlim er-Riyâşî’nin yanında okudum. Çünkü O, bu eseri benden daha iyi biliyordu.”
Nahiv âlimi Müberrid’in “Kâmil” adındaki eserinde birçok rivâyetleri vardır. O, Arap edebiyatını ve Arap târihini çok iyi biliyordu. Şiirleri meşhûrdur...
Vefâtı çok acıklı oldu!..
Bu mübarek zatın vefâtı çok acıklı oldu. Bunu Ali bin Ebî Ümeyye şöyle anlatıyor:
Basra, dışarıdan gelen yabancı askerler tarafından işgal edilmiş ve birçok Müslüman şehîd edilmişti. Bu sırada onlar, mescidde bulunan Riyâşî’nin yanına kılıçları ile birlikte girdiler. O, kuşluk namazı kılıyordu. Kılıçları ile ona vurup “Malını getir!” dediler. O da, “Hangi maldan bahsediyorsunuz?” dedi. Bunlar onun son sözleri oldu. Nihayet O’nu da şehîd ettiler...