ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Seyyid İbrâhim Desûkî Hazretleri Mısır’da yetişen büyük velîlerdendir. Hazreti Hüseyin vasıtası ile nesebi Peygamber Efendimize dayandığı için Seyyiddir.1235 (H.633) senesinde Nil Nehrinin batısında Desûk köyünde doğdu. 1277 (H.676) târihinde vefât etti... 
KERÂMETLER MENBAI İDİ...
Bu mübarek zat buyurdu ki: “Hem babamın sulbünde, hem de annemin rahmindeyken, Allahü teâlâ bana pekçok lütuf ve ihsânlarda bulundu. Doğduğum zaman hilâlin göründüğü daha anlaşılmamışken, o gün ramazân ayının başladığını insanlara müjdeledim. Bu benim dünyâya gelişimin ilk kerâmetiydi. Altı yaşıma gelince, Allahü teâlâ, bana yüce âlemdeki şeyleri gösterdi. Sekiz yaşımda, Levh-i mahfûzu ve onda olan şeyleri müşâhede edip gördüm. Dokuz yaşımda, semâ ve onda olan şeylerin sırrını çözdüm. Fakat asıl olanlar, on dört yaşımdayken oldu. Bunlar, Rabbimin bana sonsuz ihsânlarından birkaçıdır. Bunlardan dolayı Allahü teâlâya hamd ederim.”
Şeyh İbrahim Desûkî hazretlerinin iki talebesi iki kişiyle kavga etmişlerdi. Kavga ettikleri şahıslar, kendilerinin dövüldükleri gerekçesiyle kadıya şikayette bulundular. Kadı, maneviyat düşmanı biri olduğu için, talebeleri hapse attırıp işkence ettirmeye başladı. Bir müddet sonra işkencenin sonu gelmeyeceğini düşünen talebeler, bir mektupla hocalarına durumlarını bildirdiler. Şeyh Hazretleri bir mektup yazarak onların serbest bırakılmasını istedi. Vâliye şu satırları yazıp gönderdi:
“Gece okları ulaşır hedefe/Atılırsa huşû yayları ile/Menzile kavuşmak için erler kalkar/Rükû ile berâber secdeyi uzatırlar/Ellerini açıp Allah’a/Gönülden ederler duâ/Ok yaydan çıkınca/Zırh bile etmez fayda...”

“OK YAYDAN ÇIKINCA!..”
Mektup vâliye ulaşınca, adamlarını topladı. “Şunlara bakın hele, hocaları bana bir mektup göndermiş” dedi ve ağır hakâretlerde bulunup, mektuptaki şiiri okumaya başladı. Tam (Ok yaydan çıkınca) mısrasına gelince, bir ok gelip, vâlinin göğsüne saplandı ve hemen oracıkta öldü. Bu hadiseye şahit olan vâlinin adamları, korku içinde mazlumları alelacele salıverdiler...
Tüm İçerikler