Alevî bin Abdullah hazretleri Hadramut (Güney Yemen) evliyâsının büyüklerindendir. Seyyid olup, soyu Peygamber efendimize ulaşır. Yemen’de Hadramut’un Terîm kasabasında yaşayıp, zamanla çeşitli yerlere yayılmış olan “Aleviyye” adıyla meşhûr Seyyidler âilesinin ceddi, atasıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 993 (H.383) senesi Hadramut’un Sümel köyünde vefât etti. Kabri ziyâret yeridir. DERTLİLERİN DERT ORTAĞI
Alevî bin Abdullah; duâsı kabûl olanlardan idi. Kendisinden duâ isteyen murâdına kavuşurdu. Bilhassa hasta ve dertliler sıhhat bulurdu. Çok zengindi. Senenin mahsûlü toplandığı zaman, önceki seneden kalan bütün malları tasadduk eder, fakirlere dağıtır; “Bu, bunun şükrüdür” buyururdu.
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:
“Kulluk beş kısımdır: Birincisi ten kulluğudur. Bu, Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasak ettiği şeylerden sakınmaktır. İkincisi; nefs kulluğudur. Bu kulluk, nefsi terbiye etmek, ıslâh etmek, mücâhede ve nefsin istemediği şeyleri yapmak, riyâzet çekip nefsin istediği şeyleri yapmamaktır. Üçüncüsü; Gönül kulluğudur. Bu ise, dünyâdan ve dünyâda bulunan şeylerden yüz çevirip, âhirete yönelmektir. Âhirete yarar iş yapmaktır. Dördüncüsü; sır kulluğudur. Bu, her şeyi bırakıp, tamâmen Allahü teâlâya dönüp, O’nun rızâsını kazanmaktır. Beşincisi; can kulluğu. Bu kulluk, müşâhedeye ermek için kendini Allah yoluna vermekle olur...”
“Mânevî huzûra ermek ve bu yolda ilerlemek için dört şey lâzımdır. 1. Az yemek, 2. Az uyumak, 3. Halka az karışmak, 4. Allahü teâlâyı çok zikretmek.”
“SAKIN KALP KIRMA!..”
“Günahlar sebebiyle, paslanan gönüllerin kurtuluşu Allahü teâlâya çok tövbe, istigfâr etmek, her zaman Allahü teâlâyı düşünmek, O’nun râzı olduğu, beğendiği işleri yapmak ve hiçbir zaman O’ndan gâfil olmamakla mümkündür.”
“Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma. Kalb kırmak, Allahü teâlâyı incitmek demektir.”
“Nefse uymak yolunda bulunan kimse rüsvâ olmuştur. Artık, yatıp kalkarken onun yoldaşı şeytandır.”
“Gariplere merhamet etmek, Resûlullah’ın sallallahü aleyhi ve sellem sünnetidir. Nerede bir garip görsen, ona olan merhametinden dolayı gözyaşların akmalıdır.”
Alevî bin Abdullah, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
“Gönlü kırık, zavallı ve garib birini görürsen, yarasına merhem ol. Onun yoldaşı ve yardımcısı olmaktan çekinme.”