ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Ebû Abdullah el-Kureşî hazretleri, 1150 (H.544) senesinde Endülüs’te doğdu. 1202 (H.599) senesinde Kudüs’te vefât etti. Bu mübarek zat cüzzam hastası olduğu gibi, vefâtına yakın gözleri de görmez olmuştu. Ancak, hikmet-i Hüdâ, hanımının yanına girince cüzzam hastalığından kurtulduğu gibi, gözleri de açılıyordu...
? Afiyet ve hastalık elbisesi!..
Bir gün gözleri açılmış, vücûdu cüzzam hastalığından kurtulmuş bir hâlde, gümüş gibi bembeyaz bir tenle dostlarının yanına girdi. Onlar Abdullah el-Kureşî’nin bu hâline çok şaşırdılar. Sonra; “Bu hâl ne?” diye sormaktan kendilerini alamadılar. Bunun üzerine Abdullah el-Kureşî;
-Allahü teâlâ bana önce âfiyet, sonra da, beni imtihân için, hastalık elbisesini giydirdi. Şimdi ise gördüğünüz gibi, yine âfiyet elbisesini giymiş bulunuyorum, diye îzâh etti.
“Başın darda kaldığı zaman”
Ebû Abdullah el-Kureşî kendisi şöyle alatır: Bir gün Abdullah el-Muâvirî’ye gittim. Bana, “Ey şerîf! Başın darda kaldığı zaman, yapacak olduğun bir duâ öğreteyim mi?” diye sordu. Ben de “Evet, öğret” dedim. Bunun üzerine şu duâyı öğretti: “Yâ Vâhid, yâ Ehad, yâ Vâcid, yâ Cevâd, İnfehnâ minke bi nefhati hayrin inneke alâ külli şey’in kadîr...” Bu duayı öğrendikten sonra hiçbir zaman başım darda kalmadı...Ömrünü İslâm dîninin emir ve yasaklarını öğrenmek ve öğretmekle geçiren Ebû Abdullah el-Kureşî hazretleri 1202 (H.599) senesinde Kudüs’te vefât etti. Orada defnedildi. Eski Kudüs’te olan kabri hâlen sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir. Burada yapılan duâların kabûl olduğu çok tecrübe edilmiştir.

“Dünkü işlerden ibret alın!”
Bu mübarek zat, vefatı sırasında buyurdu ki:
“Her nefis ölecek ve ahiretteki hesaba ulaşacaktır. Öyleyse sizler, nefsiniz için yine nefslerinizden faydalar temin etmeye ve bugününüzün selameti için dünkü işlerden ibret almaya çalışın. Ömrünüz sona erip de artık amelinizi artırmak imkânı kalmadığı zaman gelmeden önce, kötü hareketlerinizden vazgeçip iyiliklerinizi artırmaya gayret edin.”
Tüm İçerikler