Araplar arasındaki nâdir okuma-yazma bilenlerden olan Ebû Ubeyde bin Cerrâh ve arkadaşları; Osman bin Maz’ûn, Ubeyde bin Hâris, Abdurrahman bin Avf, Ebû Seleme, Hz. Ebû Bekir’in vâsıtasıyla, Resûlullahın huzûrunda Müslüman oldular...
Hz. Ebû Ubeyde, Hz. Ebû Bekir’in vâsıtasıyla îmâna gelenlerin onuncusudur. İmân ettiğinde 31 yaşındaydı. O günden, vefâtına kadar malıyla, mevkisiyle ve canıyla İslâmiyeti yaymak için çalıştı... Şam’da vebaya yakalandı
Hayatta iken, Cennet ile müjdelenen on sahabîden biri olan Ebû Ubeyde bin Cerrâh “Ümmetin Emîni” lakabıyla övüldü. Bütün gazalarda bulundu. Çok kahraman idi. Bedir Gazasında, müşrikler tarafında bulunan pederini öldürdü. Uhud’da Resûlullah’ın mübârek yanağına batan iki demir halkayı dişleri ile çekip çıkardı. Rumlar ile olan muharebelerde, senelerce nefer olarak savaşırken, halife Hz. Ömer tarafından Şam ordularına “Başkumandan” yapıldı. Adaleti ile Rum halkını hayrette bıraktı. Şamlıların seve seve îmân etmelerine sebep oldu.
Hicrî 18 (m. 639) senesinde Şam’da veba hastalığı salgın halde olup, çok Müslümanın ölümüne sebep olmuştu. Hz. Ebû Ubeyde de bu salgında vebaya yakalandı, öleceğini anlayınca orada hazır bulunanlara bir vasiyetinin olduğunu bildirdi. Vasiyetinde şöyle buyurdu:
“Namazınızı kılınız. Orucunuzu tutunuz. Zekatınızı veriniz. Haccınızı yapınız. Birbirinize iyilik yapınız. Âlimlere ve büyüklerinize itaat ediniz. Dünyaya aldanmayınız. İnsanların en akıllısı Allahü teâlânın emirlerini yerine getirenlerdir. Hepinize Allahü teâlânın selâmı ve rahmetini, lütuf ve bereketini niyaz ederim. Haydi, yâ Muaz, cemaate namazı kıldır!”
“Hakkınızı helâl edin!”
Vasiyetini yapar yapmaz gözlerini yummuş, yerine Muaz bin Cebel’i (radıyallahü anh) vekil etmişti. 58 yaşında vefât etti...
Muaz bin Cebel hazretleri cemaate bir hutbe okudu. Burada “Yemin ederim ki, bugün siz öyle bir kimseyi kaybettiniz ki, Ondan daha dinine bağlı, daha temiz ve merhametli bir kimse görmedim. Dünyaya hiç meyletmeyen, tebaasına hep iyiliği ve birbirlerini sevmeyi emreden bu mübârek Ebû Ubeyde hazretlerine hakkınızı helâl edin ve duâ ediniz” buyurdu...