ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında, Amr’ın kızı meşhûr şâire Hansa Hatun, çok güzel kahramanlık şiirleri söylerdi. Müslüman olduktan sonra, İslâmiyet onu, üstün bir ferâgât ve fedâkârlık timsâli yapmış ve îmânda kemâle erdirmişti. Dört çocuğu Kadisiye Harbi’nde şehîd olduğu halde, cesâret ve sebâtında aslâ bir sarsılma olmamıştı. Coşturan târihî sözler!..
Hansa Hatun, muhârebe meydanına giderek çocuklarını şu târihî sözleriyle coşturmuştur:
“Benim kahraman evlâdlarım! Yemin ederim ki, siz aynı ananın ve aynı babanın çocuklarısınız. Ben kocama ihânet etmiş bir kadın olmadığım gibi, babanız da mâzîsi lekeli bir insan değildir. Hem de ben, zorla değil de kendi isteğimle İslâmiyeti kabûl ettim. Ve yine kendi arzumla hicret ettim. Sizler işte böyle tertemiz bir mâzîye sâhipsiniz. Sizden; gireceğiniz savaşta bu asâletinize uygun bir cesâret ve celâdet bekliyorum... Din düşmanlarına ilk hücûm eden sizler olmalısınız. Sizlerin arkada değil, dâimâ en ön safta çarpıştığınızı görmeliyim. Çünkü bu harp, eski savaşlarımız gibi âdî menfaatler uğruna yapılan çapulculuk ve yağmacılık hareketi değildir. Elleriyle yaptıkları putlara tapan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömecek kadar vahşete devam eden putperestlere, doğruyu ve hakkı gösterme hareketidir... Ya İslâm’ın zafer bayrağını Kadisiye’de dalgalandıracaksınız; yahut da dîn uğruna cihâd ederek şehîd olduğunuzu duyacağım!..” 

“Zafer, Müslümanların!”
Nitekim öyle de olmuştur. Hansa Hatun, hasta yatağında yatarken dört oğlunun da şehâdet haberi getirilince;
-Yâni ben, şehîd anası mı oldum şimdi? diye soruyor.
-Evet, hem de dört şehîd anası, diyorlar. Tekrar soruyor:
-Zafer kimlerde?
-Zafer, Müslümanlarda. Şimdi Kadisiye’de İslâm’ın bayrağı dalgalanıyor!..
-İslâm’ın bir zaferi için dört oğlum da fedâ olsun, diyen Hansa Hatun, ellerini açarak şöyle yalvarıyor: 
“Yâ Rabbî! Bana emânet ettiğin dört kahramanı yine senin dînin uğrunda fedâ etmiş bulunuyorum. Artık beni şehîd anaları defterine kaydeyle! Benim için şehîd anası olmak kâfî ikrâmdır...”
Hansa (radıyallahü anha) bu son hastalığından kurtulamadı ve kısa bir zaman sonra da vefat etti...
Tüm İçerikler