Büyük âlim ve velî Muhammed Cezûlî hazretlerinin, salevât-ı şerîfeleri topladığı meşhur kitabı “Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr”ı niçin yazdığı şöyle anlatılır: SALİHA BİR HANIMI VARDI
Muhammed Cezûlî hazretlerinin saliha bir hanımı vardı. Bir gece yatağından kalktı. En güzel elbisesini giyip evden dışarı çıktı. Bunu görünce, hanımının bu saatte nereye gittiğini merak ederek arkasından o da çıktı. Onun deniz kıyısına doğru gittiğini gördü. Önünde ve ardında bir arslan mübarek hanıma bekçilik ediyordu. Kıyıya varınca denize girdi ve yürümeye devâm etti, sonunda küçük bir adaya ulaştı. Aslanlar denizin kıyısında yattılar. Orada abdest alıp, namaz kılmaya başladı. İbâdetten sonra, yine su üzerinde yürüyerek kıyıya geldi. Arslanlar da kalkarak, biri önde, diğeri arkada yürümeye başladılar. Muhammed Cezûlî daha önce eve gelip, uyuyor göründü. Üç gece gözetledi ve hanımının her gece böyle yaptığını gördü. Üçüncü gecenin sabahında, bu durumu sordu. Hanımı;
“Siz, bu durumuma şimdi mi vâkıf oldunuz? Uzun zamandır ben böyle yapıyorum” dedi.
Bunun üzerine Muhammed Cezûlî;
“Acabâ, bu kerâmete nasıl kavuştunuz?” diye sorunca, hanımı;
“Resûl-i ekreme salevât-ı şerîfe okumayı hiç bırakmadım. Nîmete bu yüzden kavuştum” dedi.
Muhammed Cezûlî;
“Devâm ettiğiniz bu salevât-ı şerîfe hangisidir?” diye sorunca, hanımı cevap vermedi. Isrâr edince;
“Bu gece istihâre edeyim, izin olursa, cevap veririm” dedi.
Sabahleyin hanımı; “Açıkça söyleyeyim, haber vermeye izin yoktur. Ancak salevât-ı şerîfeleri topla, onların içinde varsa, ‘vardır’ diye işaret ederim” dedi.
ZEHİRLENEREK ŞEHÎD EDİLDİ
Bunun üzerine Muhammed Cezûlî, kitaplarda bulunan salevât-ı şerîfeleri topladı ve bir kitap yazdı. Yazdığı bu kitabı okuduğu zaman, hanımı;
“İçinde birkaç yerde vardır. Bu kitabı okumaya devâm edenin, Allahü teâlânın rahmetine kavuşacağında şüphe yoktur” dedi.
Muhammed Cezûlî bu eserine; hayırlara deliller ve nûrların doğuşu mânâsına gelen “Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr” ismini verdi.
Muhammed Cezûlî hazretleri, 1465 (H.870) senesinde zehirlenerek şehîd edildi. Vefat ederken, hayatında devamlı yaptığı gibi Peygamber Efendimize Salevat-ı şerife söyleyerek ruhunu teslim etti.