Dâre Kutnî hazretleri, ilimde zamanının üstâdı oldu ve pekçok âlim yetiştirdi. 385’te Zilka’de ayının sekizinci çarşamba günü seksen yaşında Bağdâd’da vefât etti. Bâb-ud-Deyr mezarlığında Ma’ruf-i Kerhî’nin yanına defnedildi.
Uzun zaman edebiyat ilmiyle de meşgul olup, edebiyatta da üstad olmuş idi. Ebü’l-Hasen Dâre Kutnî, hadîs ilminde hâfız olup, yüzbin hadîs-i şerîfi sened ve râvileriyle ezbere bilirdi. Çok meşhûr bir âlim, fazîletler sahibi, muhaddis-i kâmil ve ilmiyle de amel eden bir zât idi... Eserlerinin en meşhûru
Dâre Kutnî, Allahü teâlânın dînine uymakta çok gayretliydi. “Ondan sonra hadîs ilminde illetler mevzuunda onun gibi bir âlim gelmedi ve bu ilim onunla tamam oldu ve mühürlendi” denilmiştir. Zamanında hadîs, fıkıh, kırâat ve nahiv ilminde parmakla gösterilecek şekilde tanınır, ilminden istifade edilirdi.
Eserlerinin en meşhûru, “Sünen” hadîs kitabıdır. Bu eserinde, diğer “sünen” kitaplarının belli şekline uymayarak, yahut mühim fıkıh meselelerine dâir hadîsleri ve bunların muhtelif rivâyetlerini (senetlerini) verir. Bu eseri, onu fıkıh ilmindeki yüksek derecesini göstermeye kâfidir.
“Mü’minlere dua ettim”
“İlel-ül-hadîs” kitabı, hâfızasından talebelerine yazdırdıklarından meydana gelmiş olup neşredilmiştir. “İlzâmât ale’s-Sahihayn” adlı eserinde, Buhârî ve Müslim’in hadîs alma şartlarına uyduğu hâlde, eserlerine almadıkları sahih hadîsleri toplamıştır.
Vefatından önce kıbleye karşı oturup çok uzun dua etti, sonra şöyle buyurdu:
-Resulullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Bir mü’minin, din kardeşi hakkında gıyaben yaptığı dua reddolunmaz” buyurdular. Bu sebeple mü’minlerin hepsi için Rabbime duada bulundum...
Sonra da odasına çekildi ve bir müddet sonra vefat etti.