Celâleddin-i Devânî hazretleri 1429 (H. 833) senesinde İran’ın Kâzerûn şehrinin Devân nahiyesinde doğdu. 1502 (H.908) senesi Kâzerûn’da vefât etti. Eserleri, asırlarca İslâm ülkelerindeki medreselerde ders kitabı olarak okundu... “LÜZUMSUZ KONUŞANIN AKLI YOKTUR!”
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında bu büyük âlimin yüksek derecesini bildirmektedir. Yazdığı “Ahlâk-ı Celâlî” isimli eser, yüzlerce senedir İslam Ahlakını insanlara anlatmakta tesirli olmaktadır. Celâleddin-i Devânî bu kitabında diyor ki:
“Fazla konuşmamalıdır. Zîrâ çok konuşmak; zihin hafifliği, akıl zayıflığının alâmetidir. Kişinin heybetini kırar, îtibârını düşürür. Hazret-i Âişe buyurur ki: ‘Hiçbir sözü boş olmayan Resûlullah efendimiz, az, öz ve tâne tâne konuşurdu. Bir mecliste konuşsa, mübârek ağzından çıkan kelimeler sayılmak istense, sayılabilirdi...’
Âlimler demişlerdir ki: ‘Lüzûmsuz çok konuşan bir kimseyi görürsen, bilki, aklı
yoktur. Söyleyeceği sözü iyice düşünmeden dile getirmemeli, ağzından çıkarmamalıdır. Hikmet sâhibleri; ‘Önce düşün, sonra söyle’ demişlerdir. İhtiyaç, lüzûm olmadan konuşmamalıdır. Konuşurken gülmemelidir. Mecliste birisi konuşurken, sözünü kesip araya girmemelidir. Bir kimsenin anlattığı bir şeyi bilse de, bildiğini belli etmeyip, o kimse sözünü tamamlamalıdır. Başkasına sorulan bir suâle cevap vermemelidir. Onun da bulunduğu bir topluluğa sorulursa, başkalarından evvel davranıp, cevap vermede acele etmemelidir. Bir kimse cevap verirken, kendisinin daha iyi bildiğini anlarsa, o kimsenin bitirmesine kadar beklemeli, sonra cevap vermeli ve kendinden önce konuşanı ayıplamamalıdır.
“SIRTÜSTÜ YATMA HORLARSIN!”
Bir meclise gidince, kendinden aşağı olanların veya yüksek olanların yerlerine oturmamalıdır... İnsanların yanında uyumamalıdır. Sırtüstü hiç yatmamalıdır. Hele uyurken horlayan buna çok dikkat etmelidir. Çünkü bu şekilde yatmak horlamayı arttırır. Eğer bir mecliste, kalabalıkta uyku gelirse, mümkünse kalkıp gitmeli, değilse, bir hikâye, bir düşünce veya bir başka yolla def etmelidir. Oradakiler hep uyuyorsa, ya onlara uyup uyumalı, yâhut kalkıp gitmelidir...”
Vefatına yakın buyurdu ki: “İslam ahlakına uygun yaşamalıdır ki, kimse ondan nefret etmemelidir.”