Abîde bin Amr hazretleri Yemenli olup, mensûb olduğu kabilenin reisi idi. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken, Mekke’nin fethedildiği günlerde Müslüman olmakla şereflendi. Fakat Peygamber efendimizi göremediği için sahâbî olamadı. Hz. Ömer’in halifeliği zamanında Medine’ye gelerek yerleşti. Eshâb-ı kirâmdan Hz. Ömer’den, Hz. Ali’den İbn-i Mes’ûd ve İbn-i Zübeyr’den (radıyallahü anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Eshâb-ı kirâmdan öğrendi
Bu mübarek zat, Hz. Ali’nin sohbetlerinde devamlı bulunmakla meşhûr olmuştur. Hadîs ve fıkıh ilmini Eshâb-ı kirâmdan öğrendi. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler Kütüb-i sitte’de yer almıştır. Kendisinden; Abdullah bin Seleme, İbrâhîm Nehaî, Ebû İshâk es-Sebîî, Muhammed bin Sîrîn, Ebû Hussân el-A’rac, Eb’ul-Buhterî, Âmir eş-Şa’bî ve diğer birçok âlim hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir...
Abîde bin Amr, fıkıh ilmini Abdullah İbn-i Mes’ûd’dan öğrendi. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden biri:
Bir gün Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz Abdullah bin Mes’ûd’a:
(Nisâ sûresini oku dinleyelim) buyurdu. İbn-i Mes’ûd “Yâ Resûlallah! Kur’ân-ı kerîm size indi. Biz O’nu sizden okuduk ve sizden öğrendik” dedi. Resûl-i Ekrem (Evet öyledir. Fakat ben Kur’ân-ı kerîmi başkasından dinlemeyi severim) buyurdu ve İbn-i Mes’ûd okumaya başladı. “Halleri ne olacak! Her ümmetten bir şâhit getireceğimiz zaman...” (Nisa, 41) âyetine gelince, Resûlullah’ın mübârek gözlerinden yaşlar boşandı.
(İnsanların en hayırlısı)
Yine İbn-i Mes’ûd’dan rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, (İnsanların en hayırlısı benim asrımda bulunanlardır. Sonra en hayırlısı onlardan sonra gelenler, sonra en hayırlısı onlardan sonra gelenlerdir) buyurulmuştur.
Muhammed İbn-i Sîrîn der ki:
-Abîde’ye: “Senden dinlediklerimi yazayım mı?” diye sordum. “Hayır!” dedi.
İbrahim Nehâî de Abîde ile ilgili olarak şunu anlatır: “Abîde’nin yanında dinlediklerimi yazıyordum, müdâhale etti: “Benden herhangi bir kitap ebedîleştirmeyin!”
Ebu Yezîd el-Murâdî de der ki: “Abîde vefat edeceği vakit beni çağırdı ve; “Kitaplarımı imha edin” buyurdu, sonra da ruhunu teslim etti...