Ahmed bin Âşir, Endülüs’te (İspanya) yaşamış olan İslam âlimlerindendir. 1363 (H.765) senesinde İspanya’da Sella kasabasında vefat etti. Vaaz ve nasihatleri ile insanlara doğru yolu göstermeye gayret ederdi. Pek çok hikmetli sözü vardır. Buyurdu ki:
“Zühd; dünyâ malına âit olan kayıplarına üzülmemen, eline geçen dünyâlıklar ile de şımarmamandır.” “Rızkımdan endişe etmem...”
“Yerin kalay olduğunu ve göklerin bakır olduğunu görsem rızkımdan endişe etmem. Eğer endişeye kapılacak olsam kendimi, Allahü teâlânın, bütün mahlûkların rızkını vermeye kefil olduğuna inanmamış kabûl ederim.”
“Zühd; dünyâ malına âit olan kayıplarına üzülmemen, eline geçen dünyâlıklar ile de şımarmamandır.”
“Bir kimseye öğüt vereceğiniz zaman, ona ibâdetlerin ehemmiyetini anlatın. Zîrâ, deniz yolculuğuna çıkan kimse için gemi ne kadar lâzım ise, ibâdetler de insanlar için o kadar lâzımdır.”
“Hikmet on kısımdır”
“Hikmetli söz söyleyenler buyurmuşlardır ki: İbâdet veya hikmet on kısımdır. Bunun dokuzu, sükût edip, konuşmamaktır.”
“Anlayarak ve düşünerek Kur’ân-ı kerîm okumaktan daha fazla kalbleri incelten, rikkate getirip hüzne sevk eden bir şey yoktur.”
“Midenize inen lokmanın haram veya helâl olup olmadığına dikkat etmedikçe ne yapsanız kurtulamazsınız.”
“Kendisinde şu iki haslet bulunmayan kimse, diğer bütün hasletleri toplasa da, gerçek mânâda âbid (ibâdet eden) bir kul olamaz. Bu iki özellik; namaz ve oruçtur. Bunlar, o kulun et ve kanı mesâbesindedir.”
“Sizden birisi, günün bir kısmında Allahü teâlâyı anarsa, o günü kazançlı, demektir.”
“Yâ Rabbi! Biliyorsun ki...”
Bu mübarek zatın, vefat etmeden önceki son sözü şunlar oldu:
“İyi huyun alametlerinden biri de, dili ile komşularına, arkadaşlarına eziyet vermemek, herkesle güzel konuşmaktır. Yâ Rabbi! Biliyorsun ki ben böyleyim. Günahlarımı bu huyuma bağışla!”