ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Bişr-i Hafî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Genç iken tövbekâr olmuştur. Ayakkabı giymediği için kendisine “Hafî” (yalınayak) denilmiştir. Ebû Nasr et-Temmâr şöyle anlatır: “BORCUNU ÖDEYEMEYENE VER!” 
Nafile hacca gideceklerden biri Bişr-i Hafî’ye veda için geldi. O’na “Ben hacca gidiyorum, bir emriniz var mı?” dedi. Bişr-i Hafî ona “Evinde dururken Allah’ın rızâsını kazandıracak bir şeyi sana söylersem, yapar mısın?” deyince; “Evet yaparım” karşılığını verdi. Bunun üzerine Bişr-i Hafî; “O halde sen bu parayı, borcunu ödeyemeyen bir fakîre, nüfusu kalabalık, geçimi dar olan bir aileye, yetimi sevindiren bir yetim bakıcısına ver. Zîrâ Müslümanı sevindirmek, düşkünlere el uzatmak, sıkıntıyı gidermek ve zayıflara yardım etmek, nâfile olarak yapılan yüz hacdan daha sevâbdır. Kalk da dediğim gibi yap” dedi. Adam; “Doğrusu kalbimde hacca gitmek tarafı kuvvetlidir” deyince, Bişr “Servet, şüpheli şeylerden kazanıldığı takdîrde, nefs, kendi arzularından birinin yerine getirilmesini ve sâlih ameller yaptığını göstermek ister” buyurdu...
Yine şöyle anlatır: 
Cüzzamlı ve kör bir adamla karşılaştım. Sarası tutmuş, karıncalar vücûduna üşüşmüş etini yiyorlardı. Başını kaldırdım, kucağıma aldım, ayılmasını ve kendisi ile konuşmamı bekledim. Ayıldığı vakit, “Benimle Rabbim arasına giren bu boş adam kimdir? Rabbim beni parça parça yapsa, benim O’na ancak sevgim artar” dedi. Bundan sonra artık kul ile Allah arasında gördüğüm hiçbir hikmeti inkâr etmedim, niçin böyle oluyor? demedim...

“AYAKLARIMIN BAĞI ÇÖZÜLDÜ!”
Feth bin Şuhruf anlatır: Adamın biri elinde bıçak ile bir kadına musallat oldu. Güçlü olduğu için kimse adama engel olamıyordu. Kadın çırpınıp duruyordu. Bu esnada Bişr-i Hafî oradan geçmekte idi. Adama iyice yaklaşıp bir şey söyledi. Adam birden yere düştü. Kadın kurtuldu. Etrâfındakiler adamın yanına gittiler. Gördüler ki adam zor nefes alıyordu. Sana ne oldu diye sorulunca adam; “Bilmiyorum, ihtiyâr zât bana ‘Senin bu yaptığını Allahü teâlâ görüyor’ deyince ayaklarımın bağı çözüldü ve gördüğünüz gibi yere düştüm. Bu zât kimdir?” dedi. Bişr-i Hafî’dir dediler. Bunun üzerine adam “Eyvah ben onu bir daha nasıl göreceğim” dedi ve kuvvetli bir sıtma hastalığına yakalanarak kısa bir zaman içinde öldü...
Tüm İçerikler