Ahmed bin Zeyd hazretleri, Yemenli Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi ve evliyadandır. 1390 (H.793) senesinde bid’at ehli tarafından şehîd edildi...
Ahmed bin Zeyd, yaşayışı ile çevresindeki insanlara tam bir örnek idi. Bütün işi ve maksadı Eshâb-ı kirâmın Peygamber efendimizden naklen bildirdiği îmân ve ibâdet bilgilerini, Ehl-i sünnet îtikâdını yaymak, insanlara anlatıp öğretmek idi. Din ile alâkası olmayan iş ve davranışların, bid’atlerin dîne sokulmaması için çok gayret gösterirdi... Bu mübarek zatın bulunduğu bölgede bid’at fırkalarından Zeydîler çok yaygın ve hâkim idiler. İnsanların Sünnet-i seniyyeye yapışmalarını, İslâmiyeti doğru olarak öğrenmeleri ve öğrendikleri doğru bilgilere göre amel etmeleri, bid’atlerden ve bid’at ehlinden sakınmalarını gâyet güzel anlatan bir kitap yazmıştı. Bu kitabı yazması sebebiyle bid’at ehli ona düşmanlık besledi. Bid’at ehlinden olan Muhammed bin Ali Mehdevî adında bir vâli kalabalık bir askerle birlikte, Ahmed bin Zeyd’in bulunduğu yere geldi. Ahmed bin Zeyd’in evine hücûm etti. Herhangi bir karşılıkta bulunmadıkları hâlde, Ahmed bin Zeyd’i, oğlu Ebû Bekr’i, çoluk-çocuğunu ve onu sevenlerden bir kısmını şehîd ettiler...
Ahmed bin Zeyd hazretlerini şehid ettikten sonra Vâlinin âkıbeti çok kötü oldu... Bir gün katıra binmişti. Katır, yolda giderken birdenbire ürküp, vâliyi üzerinden yere attı. Vâlinin ayaklarından birisi üzengiye takılıp kaldı. Katır, koştukça koşuyordu. Vâliyi de yerde sürükleyerek götürüyordu. Bir müddet katırı kimse yakalayamadı. Ancak büyük bir çabadan sonra yakalayabildiler. Ona, katırın niçin ürküp kaçtığı sorulduğunda, şöyle anlattı:
“ONLAR, CEZALARINI GÖRECEKLER”
“Âniden Ahmed bin Zeyd’i gördüm. Katırın karşısına çıkıp, eliyle katıra işâret etti. Bunun üzerine katır birdenbire süratle kaçmaya başladı ve beni üzerinden düşürdü...”
Vâli yaralı hâlde bir müddet yattı ve sonra öldü. Bu hâdise Ahmed bin Zeyd hazretlerinin şehit edilmesinden bir ay kadar sonra vukû buldu.
Âlimlerden bir zât, Ahmed bin Zeyd’i şehîd edildikten sonra rüyâsında bu zâtın elinde bir kâğıt üzerinde şöyle bir beyit yazılı olduğunu görmüş:
“Günler bizim lehimize dönünce, onların da aleyhinde olan günler gelecek (cezâlarını görecekler).”