On dördüncü asırda, Orta Asya’da yetişen edîb ve şâirlerden. İsmi Burhânüddîn bin Nâsır’dır. Harezm çevresinde Ribat-ı Oğuz kasabasında doğduğu ve bu kasabada kadılık yaptığı için Rabguzî mahlasını kullanmıştır. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bilgiye rastlanmayan Rabguzî, Kısas-ül-Enbiyâ adlı eseriyle tanınmıştır. Bu eser, peygamberlerin menkıbelerini hikâye eden büyük ve mensur bir kitaptır. Rabguzî, eserini 1311 senesinde tamamlamıştır.
Rabguzî, bu eserini Moğol emirlerinden Nâsırüddîn Tok Buğa adına ve bu emîrin isteği üzerine yazmıştır. Bu kitabı yazmak için aynı konuda ve aynı isimle daha önce yazılmış İslâmî eserlerden faydalanmıştır. Kendisinin iyi Arabça bildiği, Kur’ân, tefsîr, hadîs ilimerini tahsîl ettiği, eserinden anlaşılmaktadır. Eserde Kur’ân-ı kerîmde adı geçen peygamberlere ait çekici menkıbeler anlatılmış, Peygamber efendimizin hayâtını süsleyen güzel ve manâlı vak’alar konu edilmiştir.
Eser, dil itibariyle İslâmî Türk edebiyatının ilk eserlerini veren Kaşgar-Hakaniyye şîvesine yakın ve onun devamıdır. Müellif, Yûsuf Has Hâcib’in te’sirinde kalmıştır. Eserin nesirle yazılı sayfaları arasına katılan bâzı manzum parçalarda bu te’sir daha açıktır. Bu manzumelerin bir kısmı gazel tarzında söylenmiş, bir kısmı da yine aruzla fakat Türk nazmının karakteristik dörtlükleriyle tertiplenmiştir. Dörtlüklerin mühim bir kısmı Kutadgu Bilig veznindedir. Bu şiirleri, uzayıp giden nesir üslûbunun yeknesaklığını ortadan kaldırmak, esere ahenk ve renk katmak maksadıyla konmuştur. Bu durum, yazarın san’at zevkini ve san’at anlayışını gösterip, zamanın şiire verdiği ehemmiyeti ve şiirsiz olamayan alışkanlığı hakkında bir fikir verir.
Kısas-ül-Enbiyâ’nın yazma ve çok sayıda basma nüshaları varsa da, eserin tenkidli neşri yapılmadığından, üzerinde dil bakımından daha kesin bir hükme varılamamaktadır. Eser, kendi çağının edebî ölçüleri içinde oldukça san atlı bir nesir ile yazılmış, yerine göre; Türkçe, Türkçe-Arabça karışık olmak üzere, çeşitli şiirlere yer verilmiştir.
Eserin ele geçirilen en eski nüshası Londra’da British Museum’dadır. Bu yazma, K. Grönbech tarafından tıbkı basım hâlinde yayımlanmıştır (1948). Eserin ilk neşri İlminskiy tarafından 1859’da yapılmıştır. Ayrıca Petersburg ve Upsala kütüphanelerinde yazma nüshaları mevcuttur.