On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda Anadolu'da yaşamış olan ilim ve gönül ehli zâtlardan. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Amasyalı olup, Sarı Ahmedzâde diye meşhûr olmuştur. Amasya'da vefât etti.
Küçük yaştan îtibâren ilim tahsîline yönelen Mehmed Efendi, İstanbul'a gelerek zamânının âlimlerinden ilim tahsîl etti. Tahsîlini tamamladıktan sonra müderris oldu. Kastamonu Medresesinde müderris olarak vazîfe alıp talebe okuttu. Bir müddet bu vazîfeyi yaptıktan sonra vazîfesini oğluna bırakıp memleketi olan Amasya'ya döndü.Tasavvufî bir hayat yaŞayarak evinde ilim ve ibâdetle meŞgûl oldu.Devamlİ ibâdetle ve kitap mütâlaa etmekle meŞgûl olan Mehmed Efendi, insanlar arasİna fazla çİkmazdİ. Çİktİ?İ zamanlarda da tefsîr, hadîs ve fİkİh dersleri verirdi. Buhârî-i Şerîf, MiŞkâtü'l-Mesâbih hadîs kitaplarİnİ ve Hâdimî hazretlerinin Tarîkat-İ Muhammediyye kitâbİnİ eliyle yazdİ. Ders verdi?i zamanlar dİŞİnda yazdİ?İ kitaplardan biri de El-EŞbâh kitabİdİr. Bilhassa kİrâat ilminde yüksek ilim sâhibi olan Mehmed Efendi, güzel ahlâkı ile insanlara örnek oldu.
İlim, fazîlet ve mânevî haller sâhibi olan Mehmed Efendi, Peygamber efendimizi rüyâsında çok görürdü. Hayvanların ve cansız varlıkların Allahü teâlânın ismini zikrettiklerini işitirdi. İnsanlar herhangi bir işleri husûsunda onunla istişâre ettikleri zaman istihâre ederdi. Onların sordukları husûsu ya istihârede açık bir şekilde görür veya o mesele ile ilgili bir ayet-i kerîme okuyarak müşkillerini hallederdi.
Ömür boyu ilim öğrenmiş ve öğretmiş olan Sarı Ahmedzâde el-Hâc Mehmed Efendi, memleketi olan Amasya'da vefât etti.
1) Kitâbü'l-Mecmû fil-Meşhûd ve'l-Mesmû; s.27